Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Kişisel Gelişim

Kişisel Gelişim Kişisel gelişim makaleleri, başarılı kişilerin yaşamlarından enstanteneler ve motive edici paylaşımlar bu bölümde.


Örtük ilişkisel belleğin rolü

Kişisel gelişim makaleleri, başarılı kişilerin yaşamlarından enstanteneler ve motive edici paylaşımlar bu bölümde.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 07 Eylül 2023, 10:17   #1
Çevrimdışı
Forumdan Uzaklaştırıldı
Avatarsız Forum Üyesi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Örtük ilişkisel belleğin rolü

Örtük ilişkisel belleğin rolü

Bağlanma serisinin ilk yazısında annenin ulaşılabilirliğinin, çocuğu kapsayıcılığının ve sağlıklı yansıtma yapmasının kendilik bilincininin oluşumuna etkisini anlatan bir giriş yapmıştım. Bu ikinci yazıda ise kendilik kavramının oluşumunu daha net görebilmek adına teorilere göre bu kavramı oluşturan temelden ve koşullardan bahsedeceğim.

Psikiyatr ve psikanalist James Masterson erken çocukluk döneminde anneyi memnun etmek için oluşturulan iki kendilik olduğunu söyler: Sahte kendilik ve gerçek kendilik. Buna göre zaman içinde kişinin gerçek kendiliği ile teması ne kadar koparsa rahatsızlıklar bir o kadar görünür olmaya başlar. İşte bu kopukluk kişilik bozukluklarının temelini oluşturur.



Gerçek kendiliğimizi sağlıklı bir şekilde ortaya koyabilmemiz hayattaki iyi oluş halimizi temsil eder ki bunu kaybettiğimizde, yani kendiliğimizi ortaya koyamadığımızda bozulmaya başlayan ilişkilerimizi, sağlığımızı, hayat kalitemizi onarmak için birçok pratiğe ya da psikoterapiye başvururuz.

Bu yöntemler temelde kişinin gerçek kendiliğiyle ilişkisini yeniden yapılandırmasına dayalıdır. Gerçek kendiliğimizle temasımız ne kadar çok artarsa, kendimizi bir o kadar spontan, bir o kadar yaratıcı, bir o kadar neşeli ve anda hissederiz.

Peki, hayatımızın ilk evresi olan bebeklik ve çocukluk çağlarında bu gerçek kendilik kavramını destekleyen koşullar neler?

Örtük ilişkisel bellek

Örtük belleği otomatik pilot gibi düşünebilirsin. Bilinçli olmayan bir şekilde bir şeyleri nasıl yaptığının, nasıl öğrendiğinin bilgisi örtük bellektedir. Bağcıklarını bağlamayı bir kere öğrenirsin ve sonrasında bağcıklarını bağlamak eylemi örtük belleğin işlevinde gerçekleşir. Bir dahaki sefere bağcıklarını bağlamak için eğildiğinde bu eylemi yapmak için gereken adımları teker teker düşünmezsin. Artık otomatik olarak bağcıklarını bağlanmanı sağlayan bilgi örtük bellektedir. Yüzmek, bisiklete binmek, araba kullanmak gibi bütün motor beceriler için geçerlidir bu. Bunları nasıl yaptığının bilgisi örtük olarak sende kayıtlıdır ve otomatik olarak hayat bulur.

Örtük ilişkisel bellek ise nasıl ilişki kurduğunun, nasıl bağlandığının, şefkati nasıl öğrendiğinin ve nasıl ifade ettiğinin bilgisini içerir. Bir çocuğun örtük ilişkisel belleğinin temelini annenin çocuğa davranışları oluşturur. Annenin kapsayıcılığı, sevgisini, şefkatini gösterme şekli, yaptığı espriler, zor durumlarda çocuğu teselli etmesi gibi kurulan tüm bu aktarım örtük ilişkisel belleğin temelidir. Yani bağlanma dediğimiz bu kavram, ilişki kurma şeklimizin evrimi, bilinçli farkındalıkla öğrenmediğimiz bir evreden geçer. Örtük olarak öğrendiğimiz bu evre güvenliyse gerçek kendilik doğar, gelişir ve güçlenir.

Bağlantı kurma, bir başkasıyla ilişki kurma güdüsü hayatta kalmak için öncelikli bir motivasyondur. İnsanlık bu bağlantıyı kaybetmemek adına sahte kendilikler geliştirebilir. Bu motivasyonu hayata geçirirken gerçek kendiliğimizi ortaya koyabilmemizin koşulu ise güvenli bağlanmadır. İnsan, hayatının ilk yıllarında güvenli bağlanmak için bazı koşullara ihtiyaç duyar.

Uyum sağlama

Bağlanma teorisi, bir annenin bebeğin ihtiyaçlarına, zihinsel ve duygusal durumlarına ve kendiliğine “yeterince iyi” uyum sağladığında güvenli bağlanmanın gerçekleştiğini söyler.

Annenin çocuğa uyum sağladığı bu evre, çocuğun başkası tarafından tanındığını, görüldüğünü hissettiği ilk evredir. Annenin yansıtmasında çocuk kendini görür. Bu, aynada kendine bakmak gibidir. Bu “yeterince iyi” uyum sağlama süreci güveni geliştirir. Anne ile çocuk arasındaki bu uyum gerçek kendiliğin açığa çıkmasını ve güçlenmesini destekler. Bu uyumu, Stern canlılık duygusu diye tanımlarken, Siegel temel duygu olarak açıklar. Bu temel uyumun ya da temel duygunun varlığı çocukta duygusal coşkunluk ve canlılık uyandırır.

İngiliz psikanalist Winnicott ise güvenli bağlanma sürecini, annenin sadece çocuğun duygu ve zihinsel durumlarına uyum sağlaması olarak ele almaz. Annenin, çocuğun yalnız ve sessiz kalma ihtiyacına da uyum sağlaması gerektiğini söyler. Annenin çocuğun bu yalnız ve sessiz kalma ihtiyacına uyumlanması, çocuğun kendini teselli etme ve zor durumlarla baş etme becerisine katkısının ve özerkliğinin başlangıcıdır. Böylelikle çocuk kendini hem birleşmede hem de ayrılmada tanır ve kendi deneyimini keşfeder.

İnsan, ilişkinin nasıl kurulduğunu, nasıl uyum sağlandığını, yalnızlık ile nasıl baş edildiğini ve kendini teselli etmeyi ilk olarak bu çağlarda örtük olarak öğrenir. Bu, bizim ilk içsel bağlanma ve kendilik şemamızı oluşturduğumuz evredir.

İşler iyi gitmediğinde onarma

Tek başına uyum sağlama, kendilik gelişimi ve güvenli bağlanma için yeterli değildir. Anne ile çocuğun uyumunun aksadığı durumlarda bozulmanın onarılması ve zamanında onarılması güvenli bir bağlanma için esastır. Bowlby’e göre güvenli bağlamanın bir bileşimi de işler iyi gitmediğinde ya da uyum aksadığında çocuğun anneyi bir sığınak ve teselli kaynağı olarak bulabilmesidir ya da gittiğinde geri geleceğini bilmesidir. Bu teselli, “Kötü olduğunda seni bırakmayacağım, her şey yoluna girecek, gidersem geleceğim” fikrinin çocuğa aktarılmasıdır.

Çocuk annenin yokluğunda kendi kendine oynayarak anksiyetesini azaltmaya çalışır. Fakat ihtiyacı olduğunda da teselli için annesine döner. Bir yetişkinin ilişkilerinde yakınlığı bulabilmesi, özerklik kapasitesi ve anksiyete ile nasıl baş ettiğinin temelinde işte bu örtük ilişki ve güven yatar.

Fakat işler her zaman iyi gitmeyebilir, örtük olarak öğrendiğimiz şemalar güvenli bir bağlanma temelinde oluşmamış olabilir.
“Kazanılmış güvenli bağlanmalar” kavramı bize bu şemaların değişip gelişebileceğini söyler. Yeterli uyum olmasa da, zamanında onarılmasa da değişim her zaman mümkündür. Karışımıza çıkan ilişkiler, deneyimler bize bu bağlanma şeklimizi nasıl dönüştürebileceğimizi ve gerçek kendiliğimizi nasıl ortaya koyacağımızı öğretir.

Bu şemalar ne kadar dönüştürülebilir olsa da temel ilişkisel şemalarımızın nereden/nasıl geldiğini öğrenmemiz, doğru bir yol haritası çizmek ve elimizdeki araç çantamızı ona göre çeşitlendirmek açısından önemlidir.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
belleğin, ilişkisel, rolü, Örtük


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 07:37.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.