Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Kitap Tanıtımları > Kitap Pasajları

Kitap Pasajları Kitapların içinden sadece belli bir pasaja ait içeriklerin paylaşılabileceği bölüm.


Elie Wiesel | Gece Kitap Pasajı

Kitapların içinden sadece belli bir pasaja ait içeriklerin paylaşılabileceği bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 14 Temmuz 2024, 14:32   #1
Çevrimiçi
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Kitap Elie Wiesel | Gece Kitap Pasajı

Elie Wiesel | Gece Kitap Pasajı


forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Kamp arı kovanına dönmüştü. Koşuşanlar, birbirine seslenenler. Tüm bloklarda yola çıkmaya hazırlanılıyordu. Hasta ayağımı unutmuştum. Odaya bir doktor girdi ve:
"Yarın gece olduktan hemen sonra kamp blok blok yola çıkacak. Hastalar revirde kalabilirler. Onlar nakledilmeyecekler."
Bu haber bizi düşünmeye itti. SS' ler yüzlerce tutuklunun hastane bloklarında kurtarıcılarının gelmesini beklemelerine izin mi verecekti? Yahudilerin on ikinci vuruşu duymalarına izin mi vereceklerdi? Kuşkusuz ki hayır.
"Tüm hastaların işi bitirilecek," dedi yüzü olmayan komşum. "Bir defada fırına atılacaklar."
"Kamp kesin mayınlıdır," diye fikrini belirtti bir diğeri. Boşalttıktan hemen sonra her şeyi havaya uçuracaklar.
Ben ölümü düşünmüyordum. Sadece babamdan ayrılmak istemiyordum. Beraber bu zamana kadar dayanmış, bunca acı çekmiştik: Ayrılmanın zamanı değildi.
Dışarı onu aramaya koştum. Kar iyice kalınlaşmış, blokların pencereleri kırağı ile kaplanmıştı. Ayakkabımın teki elimde -çünkü sağ ayağım ayakkabıya girmiyordu- soğuğu ve acıyı hissetmeden koşuyordum.
''Ne yapıyoruz?"
Babam cevap vermedi.
"Ne yapıyoruz, baba?"
Düşünceleri arasında kaybolmuştu. Seçim bizim elimizdeydi. Bu kez kendi kaderimizle ilgili kararı bizler verecektik. Doktorum sayesinde onu da hasta veya bakıcı olarak sokabileceğim hastanede beraber kalmak ya da diğerlerini takip etmek.
Nerede olursa olsun babamın yanından ayrılmamaya kararlıydım.
"Ne yapıyoruz, baba?"
Susuyordu.
"Diğerleriyle birlikte gidelim," dedim ona.
Cevap vermedi. Ayağıma bakıyordu.
"Yürüyebileceğini düşünüyor musun?"
"Evet, düşünüyorum."
"Yeter ki pişman olmayalım, Eliezer."
Savaştan sonra hastaneden kalanlara ne olduğunu öğrendim. Kamp boşaltıldıktan dokuz gün sonra Ruslar tarafından kurtarılmışlardı.
Hastaneye dönmedim. Bloğuma gittim. Yaram açılmış, kanıyordu: Adımlarımın altındaki kar kırmızıya boyanıyordu.
Blok şefi yol için iki tayın ekmek ve margarin dağıtıyordu. Depodan dilediğimiz kadar giysi ve gömlek alabiliyorduk.
Hava soğuktu. Yataklara girdik.
Buna'da son gece. Bir kez daha son bir gece. Evdeki son gece, gettodaki son gece, vagondaki son gece ve şimdi, Buna'daki son gece. Hayatlarımız daha ne kadar bir son geceden öbürüne savrulacaktı?
Hiç uyumadım. Kırağı kaplı pencerelerde kırmızı ışıklar parlıyordu. Top sesleri gecenin sessizliğini yırtıyordu. Ruslar ne kadar da yakınlardı! Onlar ve bizim aramızda bir gece, son gecemiz vardı. Bir yataktan diğerine fısıldaşılıyordu: Biraz şansımız varsa Ruslar biz gitmeden önce burada olacaklar. Hâlâ umut rüzgarları esiyordu.
Biri bağırdı:
"Uyumaya çalışın. Yolculuk için güç toplayın."
Bu bana annemin gettodaki son nasihatlerini hatırlattı.
Ama uyuyamıyordum. Ayağım yanıyordu.
Sabah olduğunda kampın görüntüsü değişmişti. Tutuklular gülünç kılıklara bürünmüşlerdi: Adeta bir kıyafet balosu. Herkes soğuktan korunabilmek için üst üste kıyafetler geçirmişti. Uzun Olduğundan çok enli, diriden ziyade ölü zavallı soytarılar, hayalet suratları hükümlü kıyafetlerinden hortlayan zavallı palyaçolar! Şaklabanlar!
Büyükçe bir ayakkabı bulmayı denedim fakat nafile. Bir örtüyü yırtarak yaralı ayağımı sardım. Ardından biraz daha ekmek ve birkaç patates arayışında kampın içerisinde dolanmaya başladım.
Kimileri Çekoslovakya'ya götürüldüğümüzü söylüyordu. Hayır: Gros-Rosen' e. Hayır: Gleiwitz'e. Hayır...
Saat öğleden sonra iki. Kar lapa lapa yağmaya devam ediyordu.
Şimdi saatler hızlı geçiyordu. İşte günbatımı. Gün griliğin içinde kayboluyordu.
Blok şefi aniden bloğu temizlemeyi unuttuğumuzu hatırladı. Dört mahkuma yerleri sabunlamalarını emretti... Kampı terk etmeden bir saat önce mi? Neden? Kimin için?
"Kurtarıcı ordu için," diye bağırdı. ''Burada bir domuz sürüsü değil, insanların yaşadığını bilsinler."
O halde biz insan mıydık? Blok iyice temizlenmiş, en kuytu köşelerine kadar yıkanmıştı.
Saat altıda çatı çaldı. Yas çanı. Defin. Kafile, yürüyüşe koyulacaktı.
"Sıraya! Çabuk''



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
elie, gece, kitap, pasajı, wiesel


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 17:40.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.