Komedi ve Mizah Gülmek, güldürmek istiyorsanız; burada mutluluklar, espriler, şakalar paylaşabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
20 Mart 2023, 20:04 | #1 |
|
Kavuklu İle Pişekar: Haraç
Kavuklu İle Pişekar: Haraç
KAVUKLU İLE PİŞEKAR: HARAÇ
Pişekar: Ne o kavuklu, neden öyle kavuğun elinde geziyorsun? Kavuklu: Adam benden bin kat çirkin, bana tipsiz diyor. Pişekar: Yapma ya! Kim sana tipsiz diyor? Kavuklu: Karşı sokakta oturan sırık boylu. Adı Adem midir, nedir? Pişekar: Şu herkese kabaran. Alamadın mı paçasını aşağı? Kavuklu: Almasına alırdım ama yanında iri kıyım iki adam vardı. Pişekar: Ne olmuş yani dal aralarına bir ona, bir buna çak, düşür. Sonra yapış Adem'in yakasına. Nerede kalmıştık de. Kavuklu: O iş o kadar kolay mı? Bana akıl verene bak! Geçen gün çıkmaz sokakta seni gördüm. Diz çökmüştün. Tepende 12-13 yaşlarında iki çocuk, sana abicim dedirtiyorlardı. Pişekar: Şu iki kara çocuk.. Aniden önüme çıktılar. Birinin elinde çakı vardı. Diz çök dediler. Çöktüm. Abicim de dediler. Dedim. Babaları gelir diye yani. Kavuklu: Çocukların elinde çakı yoktu. Korkak seni. Babaları gelirmiş? Bu olayı kahvede anlatsam sokağa çıkamazsın. Pişekar: Aman Kavuklu, etme eyleme. Sus payı olarak ne istersin? Kavuklu: Şimdilik at bir beşlik. Bir hafta sonra bunun iki mislini isterim. Pişekar: Al işte beşlik. Bir hafta sonraki yedi buçuk olsaydı. Kavuklu: Pazarlık yok. Pişekar: Tamam dediğin olsun. Kavuklu beşliği alır gider. Pişekar arkasından söylenir: " Çocuklar gibi bu da beni haraca bağladı. Yine de Kavuklu insaflıymış. Çocuklar, onluk aldılar. Haftaya dört katı dediler. " ------------------------------------------------------------- KAVUKLU İLE PİŞEKAR: HEKİM Kavuklu: Dün hekime gittim. Pişekar: Sonra ne oldu? Kavuklu: Baktı, etti. Pişekar: İlaç verdi mi? Kavuklu: Vermedi. Pişekar: Demek ki bir derdin yokmuş. Kavuklu: Bir derdim yok, iki derdim var. Pişekar: İki derdin mi? Senin ne derdin var ki? Kavuklu: Tarla, bahçe, inek, öküz. Pişekar: İki dediydin. Dert dörtmüş. Kavuklu: Yok iki. İnek tarlaya, öküz bahçeye girmiş. Pişekar: Devam et. Kavuklu: Bulduğunu yemiş, zarar vermişler. Pişekar: Kimin davarı bunlar? Kavuklu: Muhtarın. Pişekar: Muhtarla konuşsaydın, zararı öderdi. Kavuklu: Konuştum, zararı öderim, dedi. Pişekar: Tamam işte. Kavuklu: Yarısını peşin verdi, yarısı yarın, dedi. Pişekar: Helal be muhtar! Kavuklu: Yarın oldu, yarısını daha verdi. Pişekar: Yani çeyrek kaldı. Kavuklu: Kalan iki gün sonra, dedi. Dün süre doldu. Pişekar: Süre dolmuşsa ne olmuş? İki gün daha bekle. Kavuklu: Ama süre dolmuştu. Sözünü tutmadı. Pişekar: Canım eli sıkışıktır. Para bulunca öder. Kavuklu: Ben de kızdım, hekime gittim. Pişekar: Hekime değil, hakime gidecektin. Sorun çözülürdü. --------------------------------------------------------- KAVUKLU İLE PİŞEKAR: FAKİRLİK BAŞA BELA Pişekar: Gel bakalım Kavuklu, azıcık laflayalım. Kavuklu: Çıktım söğüt dalına, atladım aşağıya. Pişekar: Amma yaptın ha! Madem aşağıya inecektin, söğüt dalına niye çıktın? Kavuklu: Canım istedi. Hayatta istediğimi keşke yapabilseydim. Pişekar: Canının isteyip de yapamadığın neler var? Kavuklu: Neler yok ki? Fakir doğdum, fakir gidiyorum. Otuz dört yaşındayım. Bir kesere sap olamadım. Pişekar: Derdimi deştin Kavuklu. Seninki de bir şey mi? Bak ben elli yedi yaşındayım, değil keser, bir çakıya sap olamadım. Kavuklu: Ama her programdan sonra seyirciler bana, şu Pişekar, ne eğiliyor ne bükülüyor. Tava sapı gibi mübarek, diyorlar. Pişekar: Çorbayı karıştır, seyirciyi karıştırma. Doğru dedin, fakir gelen, fakir gider. Ben az gördüm, fakir gelip zengin gideni. Kavuklu: Zengin çocuğu olsaydım böyle olmazdı. Köşklerde, yalılarda yaşar, hamama salı günü giderdim. Pişekar: Neden salı? Çarşamba günü hamama git. Kavuklu: Çarşamba Samsun'da. Bir hamam için, oraya gitmem. Pişekar: Hamama ister çarşamba da, ister perşembe de git. Başka neler yapardın? Kavuklu: Bahçedeki erik ağacının altına yatar, erik piş, ağzıma düş derdim. Pişekar: Kiraz da pişer, armut da pişer. Sen bu kafayla kısa sürede zengin olursun. Kavuklu: Ben şimdi zengin mi oldum? Pişekar: Tabi ya zengin oldun. Kavuklu: Ama cepte beş kuruş yok. Pişekar: Zamanla o da olur. En azından zenginliği hayal ediyorsun. Benim hayal gücüm sıfır. Zenginlik bana uzak geçer. ------------------------------------------------------------ KAVUKLU HİKAYE YAZIYOR Pişekar: Vay Kavuklu, garanti hikaye yazıyorsundur. Kavuklu: Üstüne bastın, kaldır ayağını. Pişekar: Sağı mı, solu mu? Kavuklu: İkisini de. Pişekar: O zaman yere düşerim. Kavuklu: Tamam işte, ben de senin yere düşmeni istiyorum. Pişekar: Yazıyorsun, yazıyorsun da ne kazanıyorsun? Beş kuruş veren mi var? Sal ipin ucunu gitsin. Kavuklu: Bilmem kaç yıl önce hikaye yazmaya başlarken, para diye bir şey aklımın ortasından geçmedi. Pişekar: Onu bin kere söyledin ama istemez misin şimdi sana bu hikayeler için, çuvalla para versinler. Bak istemem deme bir küserim bir daha konuşmam. Kavuklu: Bende yalan yok. Doğru oturur, doğru konuşurum. Kazandığım az bir para ne sana yeter, ne bana yeter. Şu hikayeleri satın alan olsa pek sevinirim. Benim hikayeleri kitabına alana, bundan para kazananlara kırgınım. Konuştuklarım oldu: Bak kitap basmışsın. Şu hikayeler benim eserim. Hikayelerim lokomotif olmuş, yedi baskı yapmışsın. Ben zor geçiniyorum. Bu durum beni üzüyor. Bana da bir şeyler ver. Ben sana hiç yayınlanmamış hikayelerimden gönderirim, dedim. Sana para yok Kavuklu, sen git dağ başında ulu, dediler. Pişekar: Hazıra konuyor, uyanık. Sıkıntısını sen çekiyorsun, kaymağını o yiyor. Çaresi yok mu bu işin? Kavuklu: Çaresi yok. Ben hikaye yazarım, onlar paraya döndürürler. Pişekar: Halktan yardım istesek. Bakın Kavuklu geçim zorluğu çekiyor, biraz yardım desek. Bağış kampanyası düzenlesek. Kavuklu: Benimle eğlenme Pişekar. İnsanlar, hikayelerimi çok beğeniyor, alkışlıyor ama para, bir yardım deyince, bizden sana kuruş yok Kavuklu diyorlar. Pişekar: Yapma ya, denedin mi bunu? Kavuklu: Tabi denedim. Hikayelerimden okudum. Güzel dediler, övdüler. Geçinemiyorum, dedim, para, yardım, dedim. Kuruş veren olmadı. Pişekar: Sanatkara bu yapılır mı? Üç beş kuruş verseler servetleri mi eksilecek? Kavuklu: Sayın Pişekar Efendi, sen zenginsin. Eve ekmek götürmem gerek. Bir ekmek parası verebilir misin? Borç olarak. Gün gelir öderim. Pişekar: Ben dilencileri sevmem bilirsin. Sana borç verirdim ama bozuk yok, der ve yürüyüp gider. Pişekar'ın arkasından bakakalan Kavuklu'nun gözleri dolar. Daha sonra gözyaşlarını silen Kavuklu ekmek alamadan evinin yolunu tutar. ------------------------------------------------------------ KAVUKLU İLE PİŞEKAR: HAMAM Pişekar: Söyle bakalım Kavuklu, gölgeden mi yoksa güneşten mi yürürsün? Kavuklu: Yazın gölgeden, kışın güneşten yürürüm. Pişekar: Ya baharda nasıl yürürsün? Kavuklu: Şemsiye elimde yürürüm. Pişekar: Evden çıkarken baktın ortalık günlük, güneşlik. Şemsiyeyi almadan çıktın. Yolda yağmura yakalandın. Ne yaparsın? Kavuklu: Hemen bir evin saçak altına sığınırım. Pişekar: Oralarda ev yok. İki tarafın çayır, çimen. Kavuklu: Bir ağaç altına saklanırım. Pişekar: Görünürde hiç ağaç yok. Kavuklu: Pişekar, sen benim ıslanmamı istiyorsun. O zaman çayırın orta yerine otururum. Cebimden çıkardığım sabunla bir güzel yıkanırım. Böylece bu haftaki hamam işini aradan çıkarırım. Oldu mu? Hoşuna gitti mi? Pişekar: Bir de keselenseydin, bir ay hamama gitmesen de olurdu. -------------------------------------------------------------- KAVUKLU İLE PİŞEKAR: BAYRAM Pişekar: Kavuklu, bugün bayram. Öp bakalım elimi. Kavuklu: Bayram ama neden elini öpeyim? Pişekar: Öp haydi, çekinme. Al şu beşliği güle güle harca. Kavuklu: Parayı cebine sok. İstemem senin paranı. Elini de öpmem. Pişekar: Amma naza çektin be Kavuklu. Para az geldi galiba. Beşin yanına beş ekledim etti on. Öp elimi al onluğu. Kavuklu: Elli de versen o iş olmaz. Senin önünde eğilmem. Ne demek bayrammış, el öpmekmiş? Egonu tatmin etmek için mi bana el öptürmeye çalışıyorsun? Gidiyorsun orada burada çocuklara el öptürmeye uğraşıyorsun. Yaşın büyük, boyun büyük ama aklın küçük. Pişekar: Sen istemedin diye ben el öptürmekten vazgeçmem. Kavuklu: İstersen elini öptürmeye çalışma da tokalaşalım. Pişekar: Tamam tokalaşalım ama beş liranı alırım. Kavuklu: Ne beş lirası, bende beş kuruş yok. Pişekar: O zaman tokalaşma da yok, bayramlaşma da yok. Daha sonra Pişekar uzaklaşır gider. SON Yazan: Serdar Yıldırım |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
haraç, kavuklu, pişekar, İle |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |