Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Kültür - Sanat - Tarih

Kültür - Sanat - Tarih Kültür, sanat ve tarih hakkındaki bütün paylaşımları barındıran bölümdür.


Ebru Sanatı Hakkında

Kültür, sanat ve tarih hakkındaki bütün paylaşımları barındıran bölümdür.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 26 Mart 2023, 14:06   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Ebru Sanatı Hakkında

Ebru Sanatı Hakkında



Ebrunun kağıt üzerindeki bulutumsu görünüşü mermerdeki damarlara benzediği için Avrupalılar “papier marble”, “marbled paper”, Arap aleminde ise “Varak’l-i mucazza” yani damarlı kağıt olarak adlandırmışlardır.

Son zamanlarda ele geçen bir yazma risale ebru hakkındaki bilgi eksikliğini nispeten gidermiştir. 1608 yılında yazılmış olan bu Tertib-i Risale-i Ebrî o tarihte ebruya dair bilinenlerin bir araya getirildiği bir bilgi hazinesidir.

Kitap sanatları hakkında en eski kaynak eserlerimizden olan Menâkib-i Hunerveran 1586 da Gelibolu’lu Mustafa Ali Bey tarafından yazılmıştır.

Kitap sanatkârları hakkında bir diğer eser ise, merhum Kilis’li Rifat’ın çevirisi Nefeszade İbrahim Efendi’nin, hattatlar, aharcılık, kağıt boyamacılığı, mürekkepçilik gibi sanatlardan söz edilen “Gülizar-ı Savap” isimli eserlerinde de ebrudan ve ebrucudan hiçbir bahis olmadığı görülüyor.

Ebruda kullanılacak olan boyalarda; toprak boya olması, suda erimemesi ve yağ ihtiva etmemesi özellikleri aranır. Toprak boyalar tabiattaki renkli taşlardan, renkli kaya ve madeni boyalarla nebati asıllı suda erimeyen boyalardan elde edilir. Suda eriyen ve yağ ihtiva eden boyalar kullanıldığı takdirde boyaların bir kısmı kitreyi kirlettiği gibi kitre üzerinde durmaz ve dibe çöker.

Boyayı hazırlarken bir mermer veya kalın bir cam üzerine bir yemek kaşığı kadar konur, su ile macunu haline gelinceye kadar kürekle (spatül) karıştırılır. El taşı ile sabırla yavaş yavaş ezilmeye başlanır. Cam üzerinde değil de mermer veya benzeri taş üzerinde ezilecek olursa el taşı üzerinde boya ezilen taştan ayrı bir özellikte olması gerekir. Aynı taş unlanmaya sebep olmaktadır. Dağılan boya spatülle toplanır ve tekrar ezilir. Ezilme işi bitince spatülle toplanan boya ana kap tabir edilen bir büyük cam kavanoza alınır. Bol su ile karıştırılıp adeta yıkanan boya bir tülbent veya naylon çorap ile süzülür. Bu işlem birkaç defa tekrarlanır. Süzülen boya dinlenmeye alınır. Dinlenen boya durulur, dibe çöker, su üstte bembeyaz berrak kalır. Üstteki su dökülür ve boya istenen kaba alınır.

Yaldız boya su içerisinde iyice ezilmeye çalışılır. Çünkü ezildiği dahi belli olmaz. Bir çay kaşığı boya sanki kabarır, köpürür ve büyür. Bu ezme işi bitince dinlenmeye alınır. Dinlenen yaldızlı boya dibe çökmez üste çıkar, kullanılacağı zaman yine karıştırılır. Sarı yaldızlı boyaya sarı renk karıştırılarak, beyaz yaldızlı boyaya diğer renkler karıştırılmak suretiyle kullanılabilir. Yaldız kuruyan kağıt üzerinden elle dokununca çıkabilir. Kitre üzerinde yaldızları kalarak kitreyi kirletir. Tabii çivit (Lahor cividi) lok veya leş (vişne çürüğü) gibi boyaları piyasada bulmak pek zor. Ancak bunların yerine renkleri birbirine katarak yeni yeni renkler elde edilebilir.

Ebru boyaları bilhassa zırnık, zehirli olduğu için dikkat etmek lazımdır. Ebru üzerinde boya aralarını açmak ve derinlik görüntüsü vermek için neft, terebentin yağına çok az batırılan fırça ile boya serpilirse derinlik görüntüsü ve benekler elde edilir. Neftin işini limon kabuğuyla da görebiliriz. Battal ebru yapıldıktan sonra bir parça limon kabuğu ele alınıp yakın mesafeden tekne üzerine sıkılırsa kabuktan çıkan esans ebru üzerinde beyaz benekler ve boşluklar yapar.

Bugün pek çok ebrucu toprak boya bulamadıkları için bir kısım sentetik ve bitkisel boyalarla ebru yapıyorlar. Ebru bir renk sanatıdır. Renkler tabii ve pastel renklerin bir araya gelmesiyle güzelleşir.

Ebru yapımında kullanılan suyun özel içme suyu olması, kireç derecesi düşük ve bekletilip süzülmüş olması şarttır. Kaynatılan ve bekletilmiş suda olur. Eskiden yağmur suyu kullanılırmış. Suya kireç düşüren calgon katılmak suretiyle kireci düşük su da elde edilir ve kullanılır.

Boyanın yüzeyde durmasını ve kağıda kolayca geçmesini sağlayan kitre ebru sanatında en az boya kadar önemli bir maddedir.Her bölgenin kendine has kitresi vardır. Halk arasında kesire olarak da bilinen kitre geven adı verilen bir bitkinin (astragalus) gövdesinden sızan mayinin koyulaşmış şeklidir. Piyasada şerit veya plâka şeklinde olan kitrenin taze ve beyaz olanı ebru için uygundur. Kitre eczacılıkta, kozmetik ve dokuma sanayiinde, pasta yapımında ve pek çok yerde kullanılan yapışma kabiliyeti düşük bir zamk cinsidir. 35 x 50 x 5 cm’lik bir tekne için 30 – 35 gram kitre kafidir. Kitre bir kap içinde ıslatılıp bir gece bekletilir. Sonra iyice ovalanır, tekrar su katılarak karıştırılır. Bu işlem salep kıvamına gelinceye kadar tekrarlanır. Bir bez torbaya aktarılır ve süzülür. Süzme işi iki üç defa tekrarlanır ve tekneye alınır. Tekneye alınan kitrenin hava kabarcıkları tekneye sekiz on kere kağıt atılarak hava kabarcığı ve köpük kalmayıncaya kadar alınır. Üstü kaymak tutmaması için kağıtla kapatılır. Kitre boya artıklarından, oda sıcaklığından, nemden etkilenir ve bozulur. Bozulan kitre su kıvamına döner ve hareket kabiliyeti azalır.

Kitre tekneye boşaltılır, bir gün bekletildikten sonra bütün boyalar aralıklarla bir aletle birer damla damlatılır. Boyalar sekiz santim açılıncaya kadar öd ayarı yapılır ve bir gün sonra aynı muamele tekrarlanır. Eğer sekiz santim açılıyorsa kitre istenilen kıvamda, on santimse kitrenin kıvamı sulu, altı santim açılıyorsa kitrenin kıvamı koyudur. Ona göre su katılır ve istenen kıvama getirilir. Kitre süzüldükten sonra yarım kahve fincanı formol katılır ve karıştırılır. Formol, tıp alanında kullanılan zehirli bir ilaçtır. Kitrenin bozulmasını geciktirir. Koyu renk ebru yapmak istenirse koyu kitre; açık renk ebru istenirse sulu kitre kullanılır. Kitre yerine keten tohumu, salep, ayva çekirdeği, deniz kadayıfı, hilbe (bey tohumu) kullanılır.

Öd, kitre üzerinde boyaların yayılmasını sağlar. Ebru yapımında ekseriyetle sığır ödü kullanılır. Sığır ödü ‘Ben mari’ sisteminde kaynatılır, soğumaya bırakılır. Dinlenen öd süzülür ve soğuk bir yerde saklanır. Boyaların kitre üzerinde dağılması, öd ayarına bağlıdır. Boyanın çok açılmasını ve yayılmasını istediğimiz zaman öd oranı yükseltilmelidir. Sanatkar yapacağı ebru çeşidine göre çok veya az öd ilâve eder. Öd aynı zamanda boyaların dibe çökmesini, renklerin birbirine karışmasını önler. Öd boyaya renk ve yapışkanlık verir. İyi ayarlanmamış ödlü boya, ya dibe çöker ya çok açılır. Çok ödlü boya üstünde barınacak boya daha çok ödlü boyadır. Sığır ödünün haricinde koyun ve kalkan balığı ödü de kullanılır. Eskiden tütün yaprağı ve haraza’nın suyu da kullanılırmış.

Ebru yapılacak tekne büyüklüğünde kesilen her türlü kağıtla ebru yapılabilir. Birinci hamur, ikinci hamur, üçüncü hamur kağıt kullanıldığı gibi pelur kağıt dahi olur. Kitre üzerinde biriken kirli renkleri ve köpükleri pelur ve üçüncü hamur kağıtla almak daha iyi ve kolaydır. Ebru yapılacak kağıtlarda gramaj oranı da pek önemli değildir. Kağıt yerine çeşitli kumaşlar, cam, tahta ve çinicilikte kullanılan bisküvilerde kullanılabilir. Yalnız bisküvi üstüne alınan boyalar toprak boya olduğu için sırlanıp çini fabrikalarında fırınlanınca renkler ya değişir, yahut da kaybolur.

Onun için toprak boya yerine çini boyasıyla ebru gibi çalışılıp yapılır ve sırlanıp fırınlanırsa o zaman renklerde hiç değişme olmaz. Ebru kağıtları teknenin içine serbestçe girip çıkacak şekilde kesilmelidir. Bir tarafı açıkta bırakacak şekilde olmaması gerekir. Çünkü atılan boya kitrede kalır.

Tekne, İçinde ebru yapımı gerçekleştirilen kaptır. Genellikle galvanizli paslanmaz sacdan yapıldığı gibi çinko, cam ve ağaçtan dahi yapılabilir. En çok 50x35x5 cm. boyutlarında yapıldığı gibi isteğe bağlı olarak çeşitli ebatlarda tekne yaptırılabilinir.

“Tekne açmak” demek, ebrucunun ebru yapmaya başlaması anlamına gelen bir sözdür.

“Tekne kapamak” çalışmanın bitmesi anlamına gelen bir sözdür.

“Tekne var” demek teknenin açık olduğunu belirtir.

“Tekne kapağı” demek ebrucu son yaptığı ebruyu tekneden dışarı almaz ise o ebruya kapak ebrusu denir.

Teknenin üstü açık kalınca kitre kaymak bağlar ve tekneye toz vb. düşer, onun için ya son ebru tekneden alınmaz yahut da başka bir boş kağıtla tekne kapatılır.

Kıl; hatip, çiçekli, gelgit, taraklı ebru yapılırken onlara şekil vermeye yarayan at yelesi veya at kuyruğundan alınıp kurşun kalem kalınlığında bir tahtanın uç kısmına yerleştirilmiş bir alettir.

Çeşitli kalınlıklarda paslanmaz çelik veya bakır tellerden ir tahta veya ağaçların dallarına yerleştirilerek bız (tel) yapılır. Hatip, çiçekli, gelgit ebrusu yapımında kullanılır.

Fırça, boyaları tekne üzerine serpmeye yarar. Ebrucu fırçasını kendi yapar. Piyasada yağlı boya veya suluboya fırçalarıyla ebru yapılmaz 25-30 cm. parmak kalınlığında sopanın ucuna yaşlı at kuyruğundan alınan kıllarla naylon veya sağlam bir iple güzelce bağlanarak fırçalar yapılır. Her boyanın kendi fırçası vardır.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
ebru, hakkında, sanatı


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 21:03.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.