Sosyal Dayanışma Nedir?

İnsanlar daima bir arada yaşamaya muhtaç varlıklardır. Çünkü insanlar sosyal canlılardır. Sosyal olmak, birlik ve beraberlik içinde yaşamayı gerektirir. Toplum oluşturma isteği insanın doğasında vardır. Bu nedenle bir arada olarak ilk başta aile kurarak toplumsal bir birim oluşturup sosyalleşme yoluna girerler.

Zamanla temel ihtiyaçların insani değerlerle birleşmesinin geliştirilmesiyle gelenek ve görenekler, örf ve adetler oluşur. Dil ve din anlayışı gelişir ve yerleşik bir hal alır. Toplu hareket etme içgüdüsü çoğalır ve bir kültür ortaya çıkarak milletler oluşur. Kültür etrafında örgütlenme biçimleri, idari sistemler etrafında devletleşme çabalarını doğurur. Böylece insanlar bir arada yaşamanın medeni yollarını kavramış ve anlamış olur.

Bir arada bir takım hukuki ve ahlaki sistemlere dayanarak yaşama gayreti daha çok sosyal bir dayanışma gerekliliğiyle oluşur. Sosyal dayanışma, insanların toplum içinde birbirlerine yardım etmeleri, destek olmaları ve arka çıkmalarını anlamını taşır. Milli birlik ve beraberlik duygu ve düşünceleriyle gerçekleştirilir.

Sosyal dayanışma, bir milleti veya topluluğu ilgilendiren bir olayın iyi veya kötü üstesinden gelmek amacıyla oluşturulur. Bu dayanışma şekli zamanla örgütlenme faaliyetlerine dönüşerek sivil toplum kuruluşlarının da oluşmasına neden olmuştur.

Sosyal dayanışma, toplum dinamiklerinin yani bir toplumda yaşayan her unsurun fikrinin ve fiilinin desteğini alarak gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Daha çok ortaya çıkışı afet, felaket zamanlarında yani zor durumlardadır. Yardımlaşma, paylaşma gibi kavramlar etrafında şekillenir ve yerleşik hale gelir.