Anasayfa | Forum Duyuruları | Yönetim | İletişim |
- |
|
Önemli Günler ve Haftalar Türkiye'de ve Dünyada kutlanan önemli gün ve haftalar ile milli bayramların anlam ve önemine dair bilgilerin yer aldığı bölüm. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
19 Mart 2023, 22:40 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası ile ilgili Bilgi ve Yazılar
18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası ile ilgili Bilgi ve Yazılar YAŞLILARA SAYGI HAFTASI “18-24 Mart” İnsanoğlu her canlı gibi doğar, büyür, yaşlanır, ölür. Bebekliğinde ailesinin yakın ilgisine muhtaçtır. Çocukluk ve gençlik yaşlarında annesi, babası, devlet, sosyal çevre hayata hazırlanmasını sağlar. Yetişkin bir insan olunca bir işi, mesleği olur. Bir aile yuvası kurar, çocukları olur. Onları besler, büyütür, eğitir, hayata hazırlar. Bunları yapıncaya dek yıllar geçer, saçlarına aklar düşer, yaşlanır. Yaşlı kişiler gençliklerindeki enerjiyi, gücü kendilerinde bulamazlar. Yaşlılık belirtileri görülünce çocuklar gibi yakın ilgiye ihtiyaç duyarlar. Bu ilgiyi bulan yaşlılar; sağlıklı, güleryüzlü, neşeli, sevecen, yaşama bağlı olurlar. Yakınlarından, çevredekilerden sevgi, saygı, ilgi görmeyen yaşlılar yaşama küserler, neşelerini yitirirler, karamsar olurlar. Karamsarlık insanın içini kurt gibi kemirir, yaşama sevincini yok eder, ömrü kısaltır. Yaşlıların; gençliklerini, ailelerine, yurdumuza sağladıkları yararları dikkate alarak yalnız bırakmamalı, onları mutsuz edecek söz ve davranışlardan kaçınmalıyız. Onların ak saçlarına, çizgilerle süslenmiş yüzlerine bakıp yarınımızı, yaşlılığımızı göz önüne getirmeliyiz. Bu kaçınılmaz sona, yaşlılığa hazırlıklı olmalıyız, yaşlılara saygıda kusur etmemeliyiz. Büyükbabalarımızın (dede) anneannelerimizin, babaannelerimizin (nine) umudu olan biz çocuklar ve gençler büyüklerimizi saymalıyız. Bakıma muhtaç olan yaşlılara, hayırsever yurttaşların desteğiyle ayakta duran Darülaceze bakmaktadır. Parası olan kimsesiz yaşlılar resmi ya da özel huzur evlerinde bir aile yuvası sıcaklığında bakılmakta ve hoş tutulmaktadır. Yaşlılara ilgi ve saygıyı anımsatmak, pekiştirmek için; Ankara da 1980’de “Yaşlıları Koruma Derneği” kurulmuştur. Bu derneğin il ve ilçelerde kurulmuş şubeleri vardır. Dernek; yaşlılara karşı saygı ve ilgiyi yenilemek, gerekli gördükleri yaşlılara yardım yapılmasını sağlamak yoksul ve kimsesiz yaşlılara baktırmakla görevlidir. Yetişmekte olan çocuklarımıza, gençlerimize gösterdiğimiz güleryüz, hoşgörü, ilgi ve sevgiyi biraz da yaşlılarımıza; ninelerimize, dedelerimize göstermekten geri durmayalım. Yaşlıların düğünde, bayramda hatırını soralım, gönlünü alalım, taşıtlarda öncelik tanıyalım, sokakta, gerekirse yardımcı olalım. Benzer Konular:
|
19 Mart 2023, 22:40 | #2 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası ile ilgili Bilgi ve Yazılar
YAŞLILIK NEDİR? - YAŞLILIĞIN TANIMI
Yaşlılık, yaşam sürecinin; çocukluk, gençlik, erişkinlik gibi doğal ve zorunlu bir çağıdır. Birçok kaynak yaşlılık sınırı olarak 65 yaşı kabul etmektedir. Yaşlı sağlığının korunması ile ilgili olarak 1963’ de yapılan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) seminerinde yaşlılık dönemi üçe ayrılmıştır: a) Orta yaşlı kişiler (45-59 yaş) b) Yaşlılar (60-74 yaş) c) İleri derecede yaşlılar (75 yaş ve üzeri) Yaşlanma, biyolojik, ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutlar içinde etkileşen karmaşık olayların toplamı olarak tanımlanabilir. Normal yaşlanma; zamanın geçişine bağlı olarak, hastalık söz konusu olmaksızın ortaya çıkan anatomik yapı ve fizyolojik işlev değişikliklerini tanımlamaktadır. Biyolojik yaşlanma ise tüm yaşam boyu süren bir olgudur. Yaşlanma sürecinin ulaştığı evrede etkili olan birçok parametreden biri olan kronolojik yaş ise geçen zamana göre bir yıllık birimler esas alınarak yapılan yaşlılık tanımıdır. |
19 Mart 2023, 22:41 | #3 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası ile ilgili Bilgi ve Yazılar
YAŞLILIĞIN AŞAMALARI
Yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileriki döneminde fiziksel ve ruhsal değişimlerin görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Genel anlamda bu şekilde tanımlanan yaşlılık; fizyolojik değişimler, psiko-sosyal faktörler ve kronoloji gibi farklı kriterlerin tanımlamada göz önünde bulundurulduğu bir dönem olarak kabul edilmektedir. Yaşlılık döneminde; derinin incelmesi ve esnekliğini yitirmesi, boyun kısalması, kas kuvvetinin azalması, kemiklerde kalsiyum kaybına bağlı olarak kemik yoğunluğunun azalması, görme ve işitmede problemler gibi çok sayıda fizyolojik değişim gözlenmektedir. Yaşlılıkta görülen bu tür fizyolojik değişikliklere “;fizyolojik yaşlılık”; ;veya ; “;biyolojik yaşlılık”; denmektedir. Fizyolojik değişimlerin yanı sıra, çok sayıda psiko-sosyal faktör yaşlılık dönemini etkilemektedir. Bu faktörler arasında; ekonomik problemler, emeklilik, çocukların evden ayrılması, yakınların kaybı ve sosyal rollerde azalma gibi çeşitli yaşam olayları bulunmaktadır. Bu tür yaşam olayları, değişim sonrası oluşan yeni duruma adaptasyon gerektirir. Adaptasyon sağlanamadığında; uyum problemleri, umutsuzluk, depresyon, sinirlilik ve kaygı gibi çeşitli psikolojik sorunlar görülebilir. Yaşlı tanımında diğer bir ölçüt de kronolojik yaşlanmadır. Gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmında emeklilik yaşı olan 65 yaş, yaşlılığın başlangıcı olarak kabul edilirken, Birleşmiş Milletlerin yaşlılıkla ilgili yayınladığı raporlarda 60 yaş kronolojik yaşlanma sınırı olarak belirtilmektedir. Birçok ülkede; bireyin günlük yaşamındaki işlevselliğinin azaldığı dilimler olarak yorumlanan 60 ya da 65 yaş, sosyal imkânlardan ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma ve emeklilik açısından sınır olarak kabul edilmektedir. Yaşlılığı genel anlamda tanımlamada kullanılan tüm bu ölçütlere rağmen, onu “;göreceli”; bir kavram olarak ele almak daha doğru bir yaklaşımdır. Bu noktada, özellikle, bireysel, sosyal ve kültürel etkenler önem kazanmaktadır. Bireysel etkenler açısından; kişilerarası farklılıklar önemlidir. Kendini yaşlı hisseden ve yaşlı gibi davranan bireylerin aksine, zamanın akışına karşı koyarcasına “;Ben yaşlı değilim, kendimi 18 yaşında hissediyorum”; şeklindeki ifadeleri kullanan çok sayıda yaşlı vardır. Bu tür ifadeler, “;fiziksel görünüşü itibariyle yaşlı bir birey, kendini ruhsal açıdan genç görebilir”; tezi ile açıklanabilir. Aynı tezden hareketle, bir insan kendini yaşlı hissettiğinde ve yaşlı gibi davrandığında da yaşlanmış demektir. Buradaki farklılığı yaratan en önemli etken, yaşamın anlamlılığıdır. ; Çünkü yaşlılığa karşı en güçlü silah yaşama bağlılıktır. Sosyal etkenler açısından; “;yaşlı sınıflamasını toplum yapar”; tezi ön plana çıkmaktadır. Genç yaşta evlenmiş ve erkenden torun sahibi olan 50 yaşındaki bir kadın köyde yaşlı olarak tanımlanırken, şehirde yaşayan geç evlenmiş bir kadın orta yaşlı olarak kabul edilmektedir. Kültürel etkenler açısından; yaşlılığa verilen değer ve önem kişinin yaşadığı kültüre göre değişebilmektedir. Örneğin, Kuzey Amerika’;da daha çok gençlere önem verilirken, Çin’;de yaşlılar daha saygın görülmekte ve yaşlıların tecrübelerine daha fazla önem verilmektedir. Gençliğin ön planda tutulduğu, yaşlılara fazla önem verilmediği ve ilgilenilmediği toplumlarda; bireyler kendilerini daha erken yaşlarda “;yaşlı”; hissetmektedirler. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
1824, bilgi, haftası, ile, ilgili, mart, saygı, yazılar, yaşlılara |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |