Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Tarihte Bugün > Önemli Günler ve Haftalar

Önemli Günler ve Haftalar Türkiye'de ve Dünyada kutlanan önemli gün ve haftalar ile milli bayramların anlam ve önemine dair bilgilerin yer aldığı bölüm.


13 Şubat 1918 | Erzincan'ın Düşman İşgalinden Kurtuluş Tarihi

Türkiye'de ve Dünyada kutlanan önemli gün ve haftalar ile milli bayramların anlam ve önemine dair bilgilerin yer aldığı bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 17 Şubat 2024, 22:11   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart 13 Şubat 1918 | Erzincan'ın Düşman İşgalinden Kurtuluş Tarihi

13 Şubat 1918 | Erzincan'ın Düşman İşgalinden Kurtuluş Tarihi



Kafkas cephesindeki Rus ordusunda bulunan askerler kitle halinde cepheyi terk ettiler. Bu yüzden Osmanlı, Doğu cephesinde ufak tefek çarpışmalar dışında bir ilerleme olmayınca 18 Aralık 1917’de Erzincan Mütarekesi adıyla bilinen anlaşma imzalandı. Bu mütarekeye Osmanlı Devleti adına III. Ordu Kurmay Başkanı Miralay (Albay) Ömer Lütfi Bey, Rusya adına Mavera-i Kafkas Konfederasyonu Kurmay Başkanı General Majör Vişinsky katıldı. Böylece Osmanlı daha önce işgal edilen bir çok yeri alma imkânı kazanmıştı. Ancak Ermeni çetelerinin Erzincan üzerindeki kötü niyetleri henüz bitmemişti. Ermeniler bir fert bırakmamak üzere Erzincan, halkını imhaya kararlıydılar.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Erzincanlı bir Ermeni komitacısı olan Dikran Papazyan’ın "Üçbeş gün kadar daha geçmiş olsa idi komitecilerin almış oldukları tertibat sayesinde Erzincan’ı tamamen ateşler içinde bırakacaktık. Yakıp yıkacak bütün müslümanları ve askerleri öldürecektik. Fakat buna vakit bulamadık.” Şeklindeki itirafı dönemin koşulları hakkında bize epey bilgi vermektedir. Bu durumun farkında olan yetkililer, olası bir katilamı durdurmak için gerekli tedbirleri almaya başladı. Yerli milisler, Ermeni çeteleri ile mücadele ederek asıl kurtarma harekâtını gerçekleştirmek üzere vazifeyi üzerine alan 3.Ordu’da gerekli teçhizat ve iaşeyi temin ettikten sonra harekete geçmek üzere hazırlanmaya başladılar. Hazırlıklar mümkün mertebe ikmâl edildikten sonra Doğu cephesi komutanı Kâzım Karabekir ile aynı gün Batı Dersim (Elazığ ve Tunceli) komutanı Binbaşı Halit Bey’in emrindeki kuvvetler harekete geçirildi.

Tam anlamıyla kuşatılan Albay Morel ve bağlı kuvvetler çekilmek zorunda kaldılar. Türk kuvvetleri Erzincan’a 13 Şubat 1918 Çarşamba günü öğleden sonra girdiler. O günleri bizzat yaşayan Kâzım Karabekir karşılaştığı manzarayı şöyle anlatacaktır:
"Yirmi bin Türkü bağrında taşıyan Erzincan kasabasında bir avuç insan kalmıştı. Eğer askerî dairenin içinde ve yanı başındaki müşirlik konağında yakılmak üzere hapsedilen insanları kurtarmak nasip olmasaydı belki de kasabada tek bir kimse göremeyecektik. Bütün kuyular şehit edilmiş insan cesetleriyle doluydu. Bir hayli yerlerde de binalar içinde yakılmışlardı. Askerî daireyi de havaya uçurmak için tertibat alınmıştı. Büyük bir sepet içine doldurulmuş olan bombaları büyük salonun yanındaki ufak odada hazırlanmış bulduk. Garbi Dersim Müfrezesi Kumandanı Kaymakam Halid Bey ile odaları dolaşırken bunları gördük. Kasabadaki askeri daire ve müesseseler şehrin güney tarafında ve yakınındaki askerî dabakhane olduğu gibi elimize geçmişti. Baskın sayesinde büyük yangınlara da meydan verilmediğinden kasaba da sağlam olarak ele geçirilmişti. Fakat insan sayısı azdı.”
O sırada 3.Ordu kumandanı olan Vehip Paşa’ın anlattıkları ise daha korkunçtur;
"Bugün Erzincan’a geldim. Çardaklı boğazından Erzincan ‘a kadar olan bütün köyler hatta bir kulübe bile sağlam kalmamak şartıyla tahrip edilmiş gördüm. Bahçelerin ağaçları kesilmiş, köylülerden bir fert sağ kalmamıştır. Ermenilerin Erzincan’da yaptıkları fecâyii tarih-i âlem bugüne kadar kaydetmemiştir. Üç günden beri Ermeniler tarafından öldürülüp meydanda kalan İslam cenazeleri toplattırılmaktadır. Şehit edilen bu bigünah ve masum halk arasında memeden kesilmemiş çocuklar, doksan yaşını aşmış ihtiyarlar, parçalanmış kadınlar vardır."
Erzincan, memâlik-i meşgule yani işgal edilmiş memleket statüsünde idi. Aralık 1917’de imzalanan Erzincan mütarekesi ile Rus işgali son bulmuştu. Şubat 1918’de Ermeni tasallutundan da kurtulan Erzincan’daki sosyal hayatı canlandırmak için Topçu Yüzbaşı olan ve Cumhuriyetin ilanından sonra Başbakan da olacak olan Recep Bey (Peker), Kâzım Karabekir tarafından görevlendirildi. Daha sonra Dahiliye Nezareti; kurtarılmış memleketlerden olan Erzincan’ın müstakil mutasarrıflık veya livâlık statüsünü devam ettirmiştir.

1919’da Erzincan mutasarrıflığının idare merkezi Erzincan olup kazaları ise Kemah, Refahiye, Kuruçay ve Pülümür’dü. Mondros Antlaşması’yla ortaya çıkan işgallere karşı koymak ve vatanı kurtarmak maksadıyla başlatılan Millî Mücadele, Erzincan’da da vücut buldu. Millî Mücadele’yi yürütme vasıtalarının başında gelen ve Redd-i İlhak veya Müdafaa-yı Hukuk cemiyetleri adını alan teşkilatlanma Erzincan’da da gerçekleşti. Bu dönemde Kazım Karabekir Erzincan’da Doğu Cephesi komutanlığını üslendi. Türk devletinin ve milletinin var olma mücadelesine Erzincan bu katkıları yaparken, bütün bu faaliyetlerin baş mimarı, sevk ve idarecisi Mustafa Kemal ile olan irtibatı da bu çerçevede şekillendi.

9.Ordu Müfettişi görevi ile Samsun’a çıkan ve Millî Mücadele’yi buradan başlatan Mustafa Kemal, üstlendiği vazife dolayısıyla, Erzincan’daki mülki idareciler ile çeşitli yazışmalar ve temaslar gerçekleştirmiştir. Erzincan Vilâyât-i Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyetleri ile ilgilenmiştir. Mustafa Kemal Erzurum ve Sivas Kongrelerinin hazırlık safhasında da iki kere Erzincan’a geldi. Bunlardan ilki Erzurum’a giderken 1 Temmuz 1919 tarihindeydi. Bu sırada Mustafa Kemal’in görevinden azledildiğine dair ulaşan bilgilere Erzincan mutasarrıfı Eşref Bey itibar etmemiştir.

İkinci gelişi ise Erzurum’dan Sivas’a geçtiği esnadaki 30 Ağustos 1919 tarihinde oldu. Özellikle bu defasında gördüğü ilgi ve halkın kendisine vermiş olduğu destek karşısında son derece memnun kalmıştır. Dolayısıyla uğurlama merasimi çok daha gösterişli olmuştur. Ertesi gün Erzincan’dan ayrılan Mustafa Kemal, Erzurum’da Heyet-i Temsiliye üyesi seçilen Erzincan temsilcisi Şeyh Fevzi Efendi’nin de bulunduğu grupla Sivas’a hareket etmiştir. Şeyh Fevzi Efendi ise yol üzerinde bulunan Çardaklı Deresi’nde yollarının kesileceği ve kendilerine zarar verileceği haberinin ulaşması üzerine Kemah’lı Sağıroğlu Haled Bey ile irtibata geçerek yolun açık tutulmasını sağladı.

Erzincan, daha sonra Mustafa Kemal’in 19 Mart 1920 tarihinde müstakil livalara ve kolordu kumandanlıklarına gönderdiği bir genelgeyle, kendisini 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil etmek üzere, Şeyh Ahmed Fevzi Efendi, Emin Bey, Hüseyin Bey, Osman Fevzi Efendi ve Tevfik Bey’den oluşan beş kişiyi seçerek gönderdi. Bu isimler TBMM’nin aynı zamanda ilk Erzincan Milletvekilleriydi. Kayıtlara göre Erzincan Kurtuluş Savaşımızda tam 195 şehit vermiştir.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
1918, düşman, erzincanın, kurtuluş, tarihi, İşgalinden, Şubat


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 12:08.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.