Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Psikoloji

Psikoloji Psikoloji alanındaki paylaşımlara ulaşabilirsiniz.


Davranışın Nörobiyolojik Temelleri | Psikolojinin Temel Süreçleri

Psikoloji alanındaki paylaşımlara ulaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 26 Nisan 2023, 20:02   #1
Çevrimdışı
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Davranışın Nörobiyolojik Temelleri | Psikolojinin Temel Süreçleri

Davranışın Nörobiyolojik Temelleri | Psikolojinin Temel Süreçleri



İnsan davranışı ve zihinsel işleyişi birçok açıdan, temelinde biyolojik süreçlere dair bilgiler olmaksızın anlaşılamaz.

Sinir sistemimiz, duyu organlarımız, kaslarımız ve salgı bezlerinden salgılanan hormonlar çevremizden haberdar olmamızı ve ona uyum göstermemizi sağlar.

Olayları algılamamız, duyu organlarımızın uyaranları nasıl aldığına ve bu duyulardan gelen bilgiyi beynin nasıl yorumladığına bağlıdır.

Ruhsal durum ve beden ilişkisi üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar zihnin bedeni, bedenin de zihni etkilediğini ortaya koymaktadır.

Bugün düşünme, bellek, zekâ gibi karmaşık konuların hem nörofizyolojinin hem de psikolojinin alanına girmesi, psikolojik olayların temelinde sinir sistemi yapılarının ve onların etkinliklerinin yattığını göstermektedir.

Psikolojik olayların biyolojik yanı hakkında daha ayrıntılı bir fikir sahibi olabilmek için duyum ve tepki mekanizmalarının çalışmasını sağlayan sinir sistemi ile beynin anatomisi ve fizyolojisi hakkında bilgi edinmek gerekir.

Sinir Sistemi

Davranış üzerinde, beynin işlevlerinin ve sinir sisteminin etkilerini inceleyen psikologlar nöropsikolog (sinir psikoloğu) olarak isimlendirilir.

Nörologlar, sinir sisteminin çalışması, hastalıkları ve tedavisi gibi konularda çalışmalar yaparken nöropsikologlar beynin ve işlevlerinin davranışlar üzerindeki etkileriyle ilgilenirler.

Bedendeki her türlü olaydan sorumlu olan, onları oluşturan ve denetleyen sistem sinir sistemidir. Sinir sistemi, duyum ve kas sistemlerini birbirine bağlar. Bedende çeşitli organlar arasında işbirliğini sağlar. Organizma ve çevresi arasındaki etkileşimi düzenler.

Sinir sistemini meydana getiren hücrelere nöron denir. Bütün sinir sistemi milyonlarca nörondan meydana gelir. Bir sinir hücresi, gövde ve gövdeye bağlı uzantılardan oluşur.

Bu uzantılardan biri olan dentritler, uyarı alıcı yapılardır. Aldıkları uyarıları sinir hücresinin gövdesine iletirler. Nöron hücresindeki diğer bir uzantı aksonlardır.

Aksonlar sinir hücresinin gövdesinde değerlendirilen uyarıları, sonlandıkları vücut hücresine iletir. Bir nöronun herhangi bir noktadan uyarılması (kaynayan çaydanlığa dokunmak gibi) nöronun yapısında geçici elektriksel ve kimyasal değişiklikler meydana getirir.

Bu değişikliklerin parmak ucundan beyinde ilgili bölgeye ulaşması saniyenin binde hatta milyonda biri kadar daha kısa zamanda gerçekleşir.

Beyinde uyarımın anlamlandırılması sonucunda (örneğin, sıcak olan çaydanlıktan elimizi çekme) davranış gerçekleşir. İnsanoğlu doğumunda maksimum sayıdaki nöron hücrelerinin tümüne sahiptir.

Çocuk doğduktan sonra sinir sisteminde yeni hücre oluşmaz. Buna karşılık var olan nöronlar gelişirler, birbirleriyle yeni bağlantılar kurarlar. Sinir sistemindeki bu gelişme, çocuğa daha karmaşık ve daha hatasız davranışlar yapabilme olanağı verir.

Sinir sistemi iki bölüme ayrılır:

Merkezi sinir sistemi
Beyin, beyincik, omurilik soğanı, hipotalamus ve omurilikten meydana gelir. Bunlardan beyin, görme, işitme, öğrenme, düşünme, duygulanma ve hareket etme gibi en karmaşık psikolojik eylemlerin merkezidir.

Beyin sapının uzantısı olan omurilikte hem beyinden kaslara, hem de duyu organlarından omuriliğe ve beyine mesaj götüren sinirler vardır. Vücudun çevresinde olup bitenleri omurilikten geçen nöronlar beyine iletir. Omurilik, refleks davranışların gerçekleşmesinde rol oynar.

Çevresel sinir sistemi
Duyu organlarından gelen uyarımları sinir merkezlerine; sinir merkezlerinden verilen emirleri kas ve bezlere ulaştırır. Çevresel sinir sistemi içinde yer alan otonom sinir sistemi; İç salgı bezlerinin, düz kasların ve kalbin işleyişinden sorumludur. Bu sistem sempatik ve parasempatik olmak üzere iki bölüme ayrılır.

Sempatik sistem genelde iç organların çalışmasını hızlandırıcı yönde, parasempatik sistem ise yavaşlatıcı yönde etkide bulunur. Bu sistemler birbirine zıt tepkiler vererek organizmanın faaliyetlerini etkilerler.


Örneğin, herhangi bir nedenle korkarak kaçmaya hazırlanan bir kişinin vücudunda sempatik sistem devreye girer. Göz bebeklerinin büyümesi, deride terleme olması, kandaki şeker miktarının artması, kan damarlarının genişlemesi, kalp atışının hızlanması gibi tepkiler görünür.

Kişi tehlike geçip rahatladığı zaman parasempatik sistem aynı organları ters yönde etkiler ve kişiyi normal dinlenme haline getirir.

Beyin: Sinir merkezinin en büyüğü beyindir. Beynin dış yüzeyi, beyin kabuğu (korteks) adı verilen ince bir tabakayla kaplıdır. Bu tabaka milyarlarca sinir hücresiyle doludur.

Beyin kabuğunun istemli davranış, dil, akıl yürütme, hayal etme, duyusal bilginin duygularla ilişkili olarak işlenmesi gibi işlevleri vardır. İki yarım küreden oluşan beyin dört loba ayrılmıştır. Beynin bu bölümleri davranışımızın belirli özelliklerini yönetir.

Beyin sapının yukarı kısmıyla ön beyin arasında yer alan limbik sistem, güdüsel ve duygusal davranışları düzenler. Yeme, içme, besin arama ve kendini korumaya yönelik yaşamsal davranışlar, limbik sistemin fonksiyonları arasındadır. Limbik sistemin içinde bulunan hipotalamusun insan vücudunda iç istikrarın sağlanmasında hayati bir önemi vardır.

Tüm duyulardan gelen bilgileri alarak öfke, üzüntü, korku gibi olumsuz duygulardan sorumlu olan amigdala bölgesi ise duygusal yüz ifadelerinin anlaşılmasında rol oynar. Amigdalası hasar gören hastalar duygusal yüz ifadelerini anlamakta zorluk çekmektedirler.

Beyin yarım kürelerinin bir arızaya uğraması zekâyı, belleği, düşünme ve istemli davranma yeteneğini yok edebilir. Tahrip edilen bölgelerle davranış arasında nasıl bir ilişki olduğu hakkında hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde beyin yarım küresi çıkartılmış bir güvercinin baktığı fakat görmediği, ağzına verilmezse önünde duran yemleri yemediği, fakat havaya atıldığı zaman uçtuğu görülmüştür.

Bellek ve zekâsını kaybeden böyle bir güvercin pek az bir süre yaşayabilir. Ameliyat sırasında beyin kabuğu hafif voltajla uyarılmış hastalar değişik yaşantılardan söz etmişler ve uzun zamandır hatırlamadıkları çocukluk hatıralarını dile getirmişlerdir.

Beynin yapısı yanında iç salgı bezleri tarafından salgılanan hormonların da davranışlar üzerinde etkisi vardır. Örneğin seratonin hormonu duygu-durum, iştah ve uykuyu düzenler. Düşük seratonin saldırgan davranışlara, dürtü kontrolünde azalmaya hatta intihar eğilimine sebep olur.

Tiroit bezinin salgısı olan tiroksin hormonu az salgılandığında uyuşukluk ve bitkinlik, çok salgılandığında ise heyecan, kaygı ve kararsızlığa yol açmaktadır.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
davranışın, nörobiyolojik, psikolojinin, süreçleri, temel, temelleri


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 23:29.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.