Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Psikoloji

Psikoloji Psikoloji alanındaki paylaşımlara ulaşabilirsiniz.


Psikolojideki Başlıca Ekoller

Psikoloji alanındaki paylaşımlara ulaşabilirsiniz.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 26 Nisan 2023, 21:21   #1
Çevrimdışı
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Psikolojideki Başlıca Ekoller

Psikolojideki Başlıca Ekoller



Psikolojinin bağımsız bir bilim olarak kabul edilmesinin tarihi Wilhelm Wundt’un (Vilhelm Vunt, 1832-1920) Almanya’nın Leipzig (Laypzig) kentinde 1879 da ilk psikoloji laboratuvarını kurması ve deneyler yapmasıyla başlatılır. “Psikolojinin konusu nedir ve hangi yöntemleri kullanmalıdır?” sorusuna verilen farklı cevaplar ekolleri (yaklaşımları) ortaya çıkarmıştır.

Başlıca ekoller şunlardır;

1- Yapısalcılık (Strüktüralizm)
Yapısalcılık (Strüktüralizm), psikolojinin konusunu insan bilinci ve bilincin yapısı olarak kabul eder. Bunun için insan zihninin incelenmesi gerektiğini söyleyen Wundt, yöntem olarak içe bakışı (iç gözlemi) benimser. Yapısalcı yaklaşıma göre insan zihni algı, düşünme, bilme vb. süreçleri içerir ve bunlar ayrı birer öge olarak incelenmelidir.

2- İşlevselcilik (Fonksiyonalizm)
İşlevselcilik (Fonksiyonalizm), Yapısalcılıkʼtan farklı olarak zihnin yapısının değil işlevlerinin incelenmesi gerektiğini savunur. Bu akımı savunan psikologların başında William James (Wilyım Ceyms,1842-1910) ve bir pedagog olan John Dewey (Con Dövi, 1859-1952) gelir.

James, yapısalcıların “Zihin, ögelerine ayrılıp incelenmelidir.” fikrine karşı çıkmıştır. Ona göre psikolojinin incelemesi gereken konu bilincin yapısı değil; insanın davranışlarında çevreye uyumu sürecidir.

3- Davranışçılık (Bihevyorizm)
Davranışçılık (Bihevyorizm), psikolojinin konusunun yalnızca gözlenebilen davranışlar olması gerektiğini savunur. Yaklaşımın kurucusu olan John Watson (Con Vatsın, 1878- 1958) içe bakış yöntemine subjektif olması gerekçesiyle karşı çıkar.

Frederic Skinner (Frederik Sikinır,1904-1990) uyarıcı-tepki yaklaşımıyla davranışçılığa katkıda bulunmuştur. Yaptığı deneylerle davranışın çevre koşulları tarafından etkilenmesi ve değiştirilmesini araştırmıştır. Edward Thorndike (Edvırd Törndayk, 1874-1949) ve Ivan Pavlov (1849-1936) bu yaklaşımın ünlü öteki temsilcilerindendir.

4- Psikodinamik (Psikoanalitik) Yaklaşım
Psikodinamik (Psikoanalitik) Yaklaşım, deneysel çalışmalardan çok insanların bilinç ve bilinçaltının incelenmesi gerektiğini söyler. Kurucusu olan Sigmund Freud (Sigmund Froyd, 1856-1939), davranışların bilinçaltı süreçlerden kaynaklandığını iddia eder.

Kişiliği id, ego ve süperegonun etkileşimi ile açıklar. Ona göre id, doğuştan gelen dürtülerin oluşturduğu istek ve arzuları; ego, akıl-mantık ve sağduyuyu; süperego ise toplumsal vicdanı temsil eder. Psikodinamik yaklaşım davranış bozukluklarının hipnoz, telkin ve rüya analizi yöntemleriyle giderilebileceğini söyler.

Bu yaklaşımın öteki temsilcileri arasında yer alan Alfred Adler (1870-1937) ise aşağılık duygusunun insan davranışlarını etkilediğini belirtir. Carl Jung (Karl Yung, 1875-1961) ve Erich Fromm (Erih From,1900-1980) da psikodinamik yaklaşımın önemli iki temsilcisidir.

5- Bilişsel (Kognitif) Yaklaşım
Bilişsel (Kognitif) Yaklaşım, öğrenme, anlama, bellek, algı benzeri zihinsel süreçleri anlamak için deneyler yaparak kuramlar geliştirmiştir. Önemli temsilcisi olan Jean Piaget (Jan Piyaje, 1896-1980) zihnin görevinin aldığı bilgileri yeniden düzenlemek olduğunu söyler.

Bilişsel yaklaşım insan davranışlarını yalnızca uyarıcı-tepki ilişkisi ile açıklamanın yanlışlığına değinerek Davranışsal Yaklaşımʼa karşı çıkar. Psikolojinin gelişmesine ve farklı yöntemlerle insan davranışlarını anlamaya çalışan yukarıdaki yaklaşımların dışında Hümanistik Yaklaşım, Biyolojik Yaklaşım, Gestalt ekolü de sayılabilir.

Abraham Maslow (1867-1946) ve Carl Rogers’ın (Karl Racırs,1902-1987) temsilcisi olduğu Hümanistik Yaklaşımʼa göre insanların davranışları ve algılamaları birbirinden farklıdır.

İnsan davranışlarını anlamak için insanların iç dünyasını bilmek, sorunlarına eğilmek; yöntem olarak da içe bakışı kullanmak gerekir. Biyolojik Yaklaşım’ın temsilcisi olan Adolf Meyer (1866-1950) ise insanların davranışlarının karmaşık sinirsel süreçler ve beyin tarafından yönetildiğini belirtir. Gestalt ekolü, bütünün (zihnin) parçalarının toplamından ibaret olmadığını ve daha büyük anlamlar içerdiğini savunur.

Temsilcileri arasında M. Wertheimer (Verthaymır, 1880-1843), K. Koffka (Kofka, 1886-1941), W. Köhler (Köhler, 1887-1967) sayılabilir. Psikolojide ekoller insan davranışlarını kendi bakış açılarından değerlendirmişlerdir. İnsan psikolojisinin davranışları oluşturmadaki etkilerini araştırmışlardır. Böylece insan davranışlarının açıklanması farklı yöntem ve tekniklerle zenginleştirilmiştir.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
başlıca, ekoller, psikolojideki


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 04:57.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.