Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Biyografiler > Şairler ve Yazarlar

Şairler ve Yazarlar Ünlü şairlerimizin ve kalemi güçlü yazarlarımızın hayatlarının yer aldığı bölüm.


Rasim Özdenören Kimdir? | Türk Yazar

Ünlü şairlerimizin ve kalemi güçlü yazarlarımızın hayatlarının yer aldığı bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 11 Nisan 2023, 23:07   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Rasim Özdenören Kimdir? | Türk Yazar

Rasim Özdenören Kimdir? | Türk Yazar



Hikâye, roman ve deneme yazarı, bürokrat, DPT eski Genel Sekreteri (D. 20 Mayıs 1940, Kahramanmaraş - Ö. 23 Temmuz 2022, Ankara). İstanbullu mühendis Hakkı Özdenören ile Kahramanmaraşlı Ayşe Hanım'ın oğlu olarak 1940'ta Maraş'ta dünyaya geldi. Şair Alaeddin Özdenören’in ikiz kardeşidir.

İlkokula Kahramanmaraş Sakarya İlkokulunda (1947) başladı. Üçüncü sınıfa geçtiğinde babasının tayini üzerine Malatya’ya göç ettiler. İnşaat mühendisi olan babası Bayındırlık İl Müdürlüklerinde fen memuru olarak çalıştı. Rasim Özdenören, babasını 25 Mayıs 1982’de, annesini 6 Şubat 2002’de kaybetti. İlkokul öğrenimini Malatya Cumhuriyet İlkokulunda (3. ve 4. sınıflar) ve Gazi İlkokulunda (5. sınıf) tamamladı. Ortaokula 1952’de aynı ilde başladı. Ortaokul üçüncü sınıfa geçtiği yıl, babası Tunceli’ye tayin edildi. Ortaokulu Tunceli’de bitirdi. Bir yıl sonra babası emekliye ayrıldı ve Kahramanmaraş’a döndüler.

1955’te başladığı Maraş Lisesinden 1958’de mezun oldu. Aynı yıl üniversite öğrenimi için İstanbul’a gitti. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsünü (1964) ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini (1967) bitirdi. Avukatlık stajını Ankara Barosunda yaptı. 1967 yılında DPT’ye uzman yardımcısı olarak girdi. Bu görevini sürdürürken kalkınma ekonomisi konulu yüksek lisans programını tamamlamak için Amerika’ya gitti. 1970-71 yıllarında ABD’nin çeşitli eyaletlerinde ekonomik konularda araştırmalar yaptı. Eylül 1971’de yurda döndü.

Haziran 1975’te Kültür Bakanlığına bakanlık müşaviri olarak atandı. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettiş olarak çalıştı (1977-78). 28 Eylül 1971’de Ayşe Çalkaya’yla Kahramanmaraş’ta evlendi. Bu evlilikten Ömer Umran (23 Şubat 1973) ve Merve (13 Haziran 1974) adlarında iki çocuğu oldu. Ekim 1972’de Bursa’da yedeksubay personel okulunda altı ay eğitim gördü. Eğitimini tamamladıktan sonra kışla görevi için Mart 1973’te Şırnak’a gitti. Askerliğini 1974 Şubat’ında tamamladı. Mayıs 1978’de, Kültür Bakanlığındaki görevinden ayrıldı. 1980 Mayıs’ında yeniden DPT’ye döndü ve bu tarihten sonra gazetedeki yazılarını oradan ayrıldığı 1983 yılı Mayıs’ına kadar A. Gaffar Taşkın imzasıyla sürdürdü.

Devlet Planlama Teşkilatına bu ikinci girişinden sonra sırasıyla uzman (1980), Yayın ve Temsil Dairesi Başkanı (1981), Genel Sekreter Yardımcısı (1984-88), Genel Sekreter (1988) ve Müşavir (1990) olarak çalıştı. 20 Mayıs 2005’te DPT’den Genel Sekreter iken emekliye ayrıldı.

Rasim Özdenören, lise öğrenciliği sırasında edebiyatla yakından ilgili bir arkadaş grubunun içindeydi. Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören ve Mehmet Âkif İnan’dan oluşan bu grup bir yandan Türkiye’nin önde gelen edebiyat dergilerini izliyor, bir yandan da yerel gazetelerde sanat sayfaları düzenliyordu. Aynı çabalarının uzantısında, o dönemde yayınına ara verilen Maraş Lisesinin yayın organı Hamle dergisini tekrar çıkardılar (1958).

Lisedeki grubun içinde hikâyeyle ilgilenen tek kişi Rasim Özdenören’di. O yıllarda yazdığı hikâyeleri Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Türk Sanatı, Dost dergilerine gönderdi. İlk hikâyesi “Akarsu”, Varlık (1 Ocak 1957) dergisinde çıktı. Bu hikâyeden sonra Varlık’ta iki hikâyesi daha çıktı: “Kasap” (1 Mart 1957), “Bayır Dereden Öyküler” (1 Haziran 1958). Aynı yıllarda Türk Sanatı (1957-58) ve Arayış (1958) dergilerinde de hikâyeleri yayımlandı. Soraki yıllarda Yeni Devir gazetesinde “Notlar” başlığı altında günlük yazılar yazdı (Nisan 1977-Mayıs 83).

Özdenören, 1962 yılında Sezai Karakoç’la tanıştı. Bu tanışma sanat hayatının ve düşünce dünyasının şekillenmesinde etkili oldu. 1962-65 yılları arasında yaklaşık üç yıl yazı yazmadı. Sezai Karakoç’un isteği üzerine tekrar hikâye yazmaya başladı. 1964-65 yıllarında haftalık Yeni İstiklâl gazetesinin sanat sayfasını yönetti. Bu sayfada 1950’li yıllarda yazdığı on hikâyesini yayımladı. Rasim Özdenören’in Yeni İstiklâl’de yayımlanan hikâyeleri şunlardır: “Eskiyen” (30 Eylül 1964), “Oda” (7 Ekim 1964), “Yolda” (17 Mart 1965, “Yol Ötesi” adıyla Mart 1958’de Türk Sanatı dergisinde de yayımlandı); “Kan Otları” (14 Nisan 1965), “Mani Olunmuş Adam” (26 Mayıs 1965), “Ricat” (7 Nisan 1965), “Çark” (24 Şubat 1965), “Sabah” (24 Şubat 1965), “Koridor” (21 Nisan 1965), “Düğüm” (4 Ağustos 1965, Mahmut Çukuroba adıyla). Yeni İstiklâl’in sanat sayfasında, başta Cahit Zarifoğlu olmak üzere, Alaeddin Özdenören, Erdem Bayazıt, Mehmet Âkif İnan gibi şairlerin eserlerini yayımladı. Özellikle Cahit Zarifoğlu, ilk kitabı İşaret Çocukları’nın on üç şiirini bu sayfada yayımladı.

Rasim Özdenören, 1967 yılında ilk kitabı Hastalar ve Işıklar’ı çıkardı. Daha ilk kitabıyla kendine ait bir hikâye dili kurmayı başardı. Bireyi merkeze alan bu hikâyelerinde toplumsal bağlarından kopartılmış insanın trajedisini anlattı. Kendine ve çevresine yabancılaşmış, hayatta karşılıksız kalmış kişilerin kendileriyle ve çevreleriyle yaşadıkları çatışma, hikâyelerinin değişmez konularından biri oldu. Hastalar ve Işıklar’da her şey bireyin etrafında döner. Yer yer düş ile gerçek birbirine karışır. Çevresince anlaşılamayan birey gittikçe hastalıklı bir duruma sürüklenir. Dramatik bir son neredeyse kaçınılmazlaşır.

İkinci kitabı Çözülme’de (1973), günümüz insanının içine düştüğü bunalımlar, öz değerlerinden çözülmeyle birlikte gelen sorunların aileye yansıması üzerinde durdu. Çözülme, edebiyat çevrelerinde, Türk edebiyatındaki en dikkate değer uzun hikâyeler arasında gösterildi. Ülkemizdeki sosyal değişimi aile üzerinden yansıtan bu hikâyelerde bireyin devindiği çevre, ilk kitaba nazaran oldukça genişlemiştir.

Üçüncü kitabı Çok Sesli Bir Ölüm (1974), bireyin bilinçaltına, ruhsal sorunlarına ilişkin açılımlarıyla dikkat çekti. Dış dünyayla uyuşamayan insanın trajedisini kültürel ve ekonomik temelleriyle birlikte verdi. Rasim Özdenören’in Çok Sesli Bir Ölüm (1984) ve Çözülme (1973) adlı hikâyeleri aynı adlarla TV filmi yapıldı. Çok Sesli Bir Ölüm, Prag’da yapılan Uluslararası TV Filmleri Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’nü kazandı (1978).

Dördüncü kitabı Çarpılmışlar (1977), her şeyden önce biçimsel özellikleriyle dikkat çekti. Kitapta baştan sona hiçbir hikâyede noktalama işaretine yer verilmedi. Böylelikle bilinç akışının, duygu ve düşüncelerin kesintisiz akışı amaçlandı. Kültür bağlarından koparılmış insanların yaşadıkları açmazlar bir sanatçı dikkatiyle gözler önüne serildi.

1979 yılında yayımlanan Gül Yetiştiren Adam romanında Türkiye’nin girdiği Batılılaşma sürecinden sonra ortaya çıkan yeni durum, meselenin yeni kuşaklara yansıması ele alındı. Tek parti döneminin bir Anadolu şehrinden görünüşü başarıyla anlatıldı. 1984 yılında yayımlanan Denize Açılan Kapı’da toplumsal dönüşümlerin, kültür krizlerinin, büyük şehrin içine sıkışıp kalmış insanların sükûnet arayışlarına yer verildi. Ağırlıklı olarak tasavvufun işlendiği kitap Özdenören hikâyesinin yeni bir yönelimi olarak algılandı. Bireyin içine düştüğü yabancılaşmanın, yakın çevre ve toplumla yaşanan uyuşmazlıkların çaresi olarak beliren sükûnet arayışı kitabın ana dinamiği oldu.

Rasim Özdenören, Denize Açılan Kapı’dan sonra uzun bir süre hikâye yayımlamadı. On beş yıl aradan sonra 1999’da Kuyu’yu çıkardı. Kuyu’nun ana ekseni yine tasavvuftu. Tek hikâyeden oluşan Kuyu’da çıkış noktası Hz. Yusuf kıssasıdır. Ansızın Yola Çıkmak’ta (2000) tasavvuf konusunu sürdüren Özdenören, bu kitabında acemi dervişlerin hikâyesini yazdı. Bireyin iç çatışması, kendisi ve çevresiyle hesaplaşmaları anlatıldı. Arayış ve kendini aşma çabalarıyla birlikte dünyaya direnme kitabın ana eksenini oluşturdu. Bu kitabın ardından gelen Hışırtı’da (2000) evlilik ve aşk konularına eğildi. 2002’de yayımladığı Toz’da bir kargaşa ortamına atılmış insanların açmazları anlatıldı.

Türk hikâyesine getirdiği yerlilik unsuruyla, sağlam kurguyla birlikte işlettiği son derece rafine diliyle Türk hikâyesinde ayrı bir önem kazanan Rasim Özdenören 1969’da Nuri Pakdil, Mehmet Âkif İnan, Erdem Bayazıt ve Alaeddin Özdenören’le birlikte Edebiyat dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Edebiyat dergisinden sonra Aralık 1976’da Cahit Zarifoğlu, Mehmet Âkif İnan, Erdem Bayazıt ve Alaeddin Özdenören’le birlikte Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Hikâye ve yazıları bugüne değin Varlık, Türk Sanatı, Arayış, Hamle, Dost, Soyut, Yeni İstiklâl, Diriliş, Edebiyat, Mavera, Yeni Devir, Yeni Zemin, Yedi İklim, Kaşgar, Hece, Zaman, Yeni Şafak, Yeni Dönem dergi ve gazetelerinde yayımladı.

Rasim Özdenören, hikâyesini, Cumhuriyetle başlayan köklü kültürel dönüşümlerin insanımızda açtığı yaralar üzerine kurdu. Modernizmin, büyük şehir olgusunun Türk insanının hayatına yerleşmesini dikkatle izledi. Yakın tarihimizde önemli bir yer tutan, köyden şehre göç olgusunun getirdiği sorunlarda bir yandan şehre tutunmaya çalışan insanların yaşadığı değerler çatışmasını izledi, bir yandan da bu sorunların arka plânındaki ekonomik sorunlara dikkat çekti. Bu çerçevede, içine düştüğü bunalımı aşamayan tedirgin ruhları anlattı. Köklü dönüşümlerin yaşandığı evrelerde sanatıyla tarihten süzülüp gelen değerlerimize sahip çıktı. Kendisini bu dönüşümlerin yol açtığı krizlerin içinde bulan insanımızın kendine ve çevreye yabancılaşması, Rasim Özdenören hikâyesinin vazgeçilmez konularından biri oldu. Silinen toplumsal hafızaya geri dönüş isteğinin ortaya çıkardığı açmazlar, Anadolu insanının yaşadığı geçim sıkıntısı, büyük şehrin dağdağasında kaybolan sıradan insanlar gerçeğe en yakın şekliyle hikâyelerinde yer aldı. Öz değerlerimize sahip çıkışıyla kendisine kadar gelen hikâyecilerden farklılaştı. Hikâyelerinde öz değerlerimizi savundu; fakat bunu yaparken hikâyesini ideolojik baskı altında tutmadı; yaşanan trajediyi didaktizme ve retoriğe düşmeden anlatmayı başardı. Hikâyelerindeki titiz dil işçiliğiyle dikkat çekti. Yer yer şiirsel bir eda takınan dili sadelikten ayrılmadı. Ayrıntılara verdiği önemle, bilinçaltının gelgitlerini metne yansıtmadaki başarısıyla ayrıca dikkat çekti. “Roman bir savaş alanıdır, oysa hikâye bir düellodur,” diyen Özdenören, bir kesitin sunumuna dikkat kesildiği hikâyelerinde kısa hikâyenin en başarılı örneklerini verdi.

Kapatby ReklamStore
Özellikle 1983’ten sonra düzyazıya yönelen Özdenören denemelerinde özgün tespitleri ve kendine özgü üslûbuyla haklı bir üne kavuştu. İki Dünya adlı deneme kitabıyla Türkiye Millî Kültür Vakfı Fikir Ödülünü (1978) aldı. Denize Açılan Kapı ile Türkiye Yazarlar Birliğinin hikâye (1984), Ruhun Malzemeleri ile de deneme (1986) ödüllerini kazandı.

Vefatı:
Türk edebiyatının usta yazarlarından Rasim Özdenören, 23 Temmuz 2022 Cumartesi günü 82 yaşında iken, tedavi gördüğü Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti.

Vefat haberini duyuran Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görmekte olan yazar, öykücü ve düşünür Rasim Özdenören aramızdan ayrıldı. Ağabeyimizi kaybettik. Üstadımızı kaybettik. O, 'Yedi Güzel Adam'ın bu hayattaki sonuncusuydu. Hepimizin başı sağ olsun. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Twitter'daki hesabından Rasim Özdenören için başsağlığı mesajı yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Edebiyatımızın büyük ustalarından, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi, 'Gül Yetiştiren Adam' Rasim Özdenören’in vefatını teessürle öğrendim. Sayın Özdenören’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine ve tüm edebiyat camiasına başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de sosyal medya paylaşımında "Bugün bizim için gerçekten acı bir gün… Çok değerli bir ağabeyi, çok güzel bir insanı ve usta bir kalemi kaybettik… Gül yetiştiren adam Rasim Özdenören rahmete kavuştu... Mekanı cennet, makamı âli olsun." dedi.

Özdenören'in cenazesi, 24 Temmuz 2022 Pazar günü İkindi namazını müteakip Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın kıldırdığı namazın ardından Şule Yüksel Şenler, Ahmet Kekeç, Yavuz Bahadıroğlu ve Mehmet Nuri Güleç'in de metfun bulunduğu, Eyüp Sultan Mihrişah Valide Sultan Haziresi'nde hazırlanan kabre defnedildi.

İkindi namazını müteakip düzenlenen cenaze törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da katıldı.

Cenaze törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazının kılınmasının ardından yaptığı konuşmada, Rasim Özdenören'in "Yedi Güzel Adam"ın sonuncusu olduğunu hatırlattı.

Özdenören'i hep birlikte Hakk'a uğurladıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Rabbim bizleri sevgili habibinin 'liva-ül hamd' ismiyle müsemma sancağı altında haşrü cem eylesin. Tüm ailesi, tüm onun izleyenleri, okurları, hep birlikte tezkiyemizi yaptığımız gibi inşallah Rasim Ağabeyimizin ebedi alemde birlikte olmak, onun eserleriyle onu yaşamak, bizler için çok daha farklı olacak, bizlere ayrı bir güç katacaktır, buna inanıyoruz. Çok çok farklı bir insan, adeta medeniyetimizin inşasında ayrı bir konumu, ayrı bir yeri olan insan. Böyle bir ağabeyimizi, böyle bir büyüğümüzü bugün hep birlikte Hakk'a uğurluyoruz. Sizlerin buradaki tezkiyesi zaten onun için her şeyi ifade ediyor. Çok fazla söze hacet yok."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Özdenören'in tabutuna omuz verdi.

ESERLERİ:

Hikâye: Hastalar ve Işıklar (1967), Çözülme (1973), Çok Sesli Bir Ölüm (1974), Çarpılmışlar (1977), Denize Açılan Kapı (1983), Kuyu (1999), Hışırtı (2000), Ansızın Yola Çıkmak (2000), Toz (2002).

Roman: Gül Yetiştiren Adam (1979).

Deneme: İki Dünya (1977), Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler (1985), Yaşadığımız Günler (1985), Ruhun Malzemeleri (1986), Yeniden İnanmak (1987), Kafa Karıştıran Kelimeler (1987), Çapraz İlişkiler (1987), Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı? (1987), Müslümanca Yaşamak (1988), Red Yazıları (1988), Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti (1996), Ben ve Hayat ve Ölüm (1997), İpin Ucu (1997), Acemi Yolcu (1997), Kent İlişkileri (1998), Yüzler (1999), Köpekçe Düşünceler (1999), Eşikte Duran İnsan (2000), Yazı İmge ve Gerçeklik (2002), Aşkın Diyalektiği (2003), Düşünsel Duruş (2005).

Çeviri: Hayvan Çiftliği (George Orwell’dan, 1964), İslâm’da Devlet Nizamı (Mevdudi’den, 1967), İslâm Devletinde Mali Yapı (Dr. S.A. Sıddıkî’den, 1972).


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
kimdir, rasim, türk, yazar, Özdenören


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 11:03.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.