Barış Sağlam - 2023 şiirleri

Pencere

Yaktım bi tütün
Başladım penceresine bakmaya
Daha önce de olmuştu
Çıktı sandım balkona çıkmamıştı
Benim hayalim mi bilmem
Duygularım mı oyun oynuyor bilmem
Çıkarmı pencereye bilemem

Çıksın diye umut ettim
Vaktim de yok ki
akşama kadar bekleseydim
Gözümü diktimde bekledim
Gidiyorum şimdi ...

Geri geldim ,
vaktim yok sandım ben ne bileyim
Dedim ya geri geldim
Perdemi aralanmış
Yoksa ben yokken mi baktın pencerenden
Esen meltem güneşe meydan okuyor
Güneş yakmak meltem serinletmek derdin de

Hangisini seversin denizimi , karadenizi mi
Aynı denize yürüdüm geçenler de
Portakal suyu ve kayalıklar

Dalgalara da seslendim
seninle işim yok Karadeniz
Derdim sen değilsin ha
Endamına güvenme

Sapanca gölünü seyderken seyrettim sizi
Sizden saklı sizden gizli

Barış Sağlam

Kalpten Kalbe

Bazı anlar çok özeldir kalplerde
İki seven muhabbet ile birbirine
Baktığında yönelir kaplten kalbe
Güzel olur, özel olur göz göze

Kimi kavuşur, kimi uzaktır birbirine
Dert düğün parası biriktirmek ise
Uzar bazen günler ay olur aylar yıl
Ayrılık tükenmek bilmez onca yıl

Dertleşmek ister bazen sevenler
Dert ortağı arar kendine sevenler
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki
Ümmetin dertlerini tek tek dinler


Adıyaman Kahta Menzil Cami
Misafirhane vardır yatakhanesi
Şifalı çorba ikramı yemekhanesi
Gitmek isteyene dost tavsiyesi

Barış Sağlam

Cumartesi mi

Aralık ayı bugünde günlerden cumartesi
Sana da kardeş bugün orada cumartesi mi
Tövbeye yöneldi, kalbim bugün cumartesimi
İçimde gizli bir hasret var hep de cumartesi

Hatırlayanlara; şovlar var televizyonlar da
Cumartesi programları, yine televizyonda
Tekrar ve bant yayını var yine televizyon da
İnternet çıktı da ve rahatladı kafalar da

İnternet nimet dir kullanmasını bilenlere
Bir tavsiyemiz var geçmişini dert edenlere
Bir özür borcumuz yok mu bunca günahımızla
Bu tavsiyede nasuh tövbesi isteyenlere

Tövbeler tek de yapılır kardeşim ne gerek var
Kilometrelerce gidip Şeyhlere ziyarete
Sorumdur sana peki, mahkemede ne gerek var
Seni savunacak, avukata nede şahide

Adıyaman Kahta Menzil de Şeyhim Hanesinde
Ziyaret verir, her gelene Menzil Camisinde
Şifalı çorba ikramı gece yatakhanesi
Misafirine, ikram, ilgisi daha nicesi

Adıyaman Menzil'in Seyyidi Gavs-ı Sani'si


Barış Sağlam

Tarak Kıyak Kardeş


Şöyle;

Açacaksın işporta tezgahı kardeş
Alacaksın vapur biletini gidiş dönüş
Tezgahta ticaretimiz eski usül
Ve o anda başlar nara;

Tarak alana,
Ayna bedava
Makas bedava
Misvak bedava

Bitmedi daha demelisin o anda
Devir ticaret devri kardeş

Sürme bedava
Sürmedanlık bedava
Saç için; ayraç bedava

Bir alana yedi ürün satacaksın kardeş
Belki o gün ruh eşini de bulursun.
Ümitsiz yaşanır mı hiç kardeş.

Fiyatı; 350 Lira, 350 Lira, 350 Lira
Tarak kıyak kardeş.

Barış Sağlam

Duymadım ki


Bir büyüğüm anlatmıştı;
Çölde gezerken Mecnun, görmez namaz kılan adamı
Önünden geçer, bilmez adamı
Adam sorunca '' Niye önümden geçiyorsun''?
Mecnun anlatır halini
''Ben Leyla'nın aşkından seni görmemişim
Sen Allah aşkından beni nasıl görmüşsün''
Hâl bu ya, başıma geldi bir zamanda;

Yaklaştım tek başına namaz kılan güzel adama
Ve sağ kulağına,
Söyledim yüksek sesle sağ kulağına
''Farzı kılıyorsan dıştan tekbir getir''
Tekbir getirmeyince
Tekrarladım o anda
'' Farzı kılıyorsan dıştan tekbir getir''
Yine ses yok o güzel insanda
Niyetim beraber namaz kılmak, uymak imama
Sandım ki sünneti kılıyor o anda
Bekledim namazın sonuna kadar o anda
Soluna selam verince
Sorduk sebebini o anda
''Niçin tekbir getirmediniz''?
Ve tebessümüyle, dile döküldü sözleri
''DUYMADIM Kİ''

Hem Seyyid, hem Gavs-ı Sani
Bu güzel insanın Mürşidi Kamili

Barış Sağlam

Papatya çiçekleri

Allah'ım;

Papatya çiçeklerini bana küstürme
Mercan balıklarını da bana küstürme
Sevdiceğimin kalbini sakın, incitme
Beni bir Mürşide mürid et, zelil etme.

Menzil köyünden başkacasını istemem
Seyyid Gavs-ı Sani Sultana gidebilsem
Şifalı çorbasından yudum yudum olsun
Şifa bulsam da doyasıya içebilsem

Amin.

Barış Sağlam

Saatler Kala

Kavuşmaya saatler kala sevdiğime
Hemen çiçek mi versem sevdiğime
Hangi çiçek layık ola ki sevdiğime
Sevdiğim hangi çiçeği sever işte o mesele

Yanında mı otursam, varınca, karşısında mı
İlk söz ondan mı başlasa, benden mi
Kahve mi sever sevdiğim, yoksa çay mı
Henüz tanımıyorum, işte o mesele

Adıyaman Kahta Menzil'dedir O Sultan
Adı Abdülbâki, Gavs-ı Sani O Sultan
Şifalı çorbası vardır, dua eder O Sultan
Herkesi kabul eder, niyet etmek mesele

Barış Sağlam

Hümâ Kuşları

Allah'ım;

Kır çiçeklerinin dallarını eğri etme
Hümâ kuşlarını rüzgara karşı uçurma
Sevdiğimin iki eline de, kir değirme
Beni Seyyid Abdülbâki Sultana sofi et
Sürmeli gözlerin nazarından ırak etme

Sıcak çorbasına, uzunca hasret bırakma
Ekmeğinin tazeliğinden mahrum bırakma

Amin

Barış Sağlam

Aşağıdan Yukarı

Ahşabın önünde tüten duman
Yönü aşağıdan yukarı
Dudaklar arasından tüten duman
Yönü aşağıdan yukarı

inilti sesleri ciğerlerde
Sararmış renk perdelerde
Tozlu camlar gözlerim önünde
Dumanın yönü aşağıdan yukarı

Süzerim bazen seni
Gözlerimle, aşağıdan yukarı
Dizlerinize ve Cemalinize bakarım
Size yöneldim, aşağıdan yukarı

Bir bu günaha bir şu günaha
Dalarım günahtan günaha
Dilim, düşüncelerim ve kalbim
Tövbeye yöneldi, aşağıdan yukarı

Bakayım balkonuna aşağıdan yukarı
Beni de kabul et Yâ Gavs-ı Sani
Beni de kabul et Seyyid Abdülbâki
Tövbe edeyim aşağıdan yukarı

Barış Sağlam

Odun Ekmeği

Sağ elimde bir parça odun ekmeği
Abdestsiz oturdum sofraya yedim ekmeği
Gönlümde ise sürmeli gözlerinizin güzelliği
Seni isterim, seni beklerim soframın şenliği

Sen gelmeden kalktım sofradan, aldım abdestimi
Döndüm sofraya, seninle yedim yemeği
Ceddinden tatlısını görmedim, Seyyid Abdülbâki
Allah'dan sofin olmak isterim, Yâ Gavs-ı Sani

Barış Sağlam