Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Dersler > Tarih - İnkılap Tarihi


Avrupa Hun İmparatorluğu | İslamiyet Öncesi Türk Devleti


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 14 Temmuz 2022, 13:04   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Avrupa Hun İmparatorluğu | İslamiyet Öncesi Türk Devleti

Avrupa Hun İmparatorluğu | İslamiyet Öncesi Türk Devleti

Avrupa Hun İmparatorluğu

Siyenpiler ile yaptıkları savaşları (220) kaybettikten ve Asya’daki Büyük Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Hunlar’ın bir kısmı Dinyeper Nehri ile Aral Golü doğusu arasındaki bölgeye yerleştiler ve Dördüncü Yüzyılın ortalarına kadar orada yaşadılar. Bu târihten itibaren Batı’ya akın etmeye başladılar. Hunlar’ın yurtlarını niçin bırakıp göç ettikleri iyice bilinmiyor, herhalde geçim şartlarının bozulması onları bu işe zorladı. Hakanları Balamir’in idaresinde Volga’dan Batı’ya doğru ilerlemeye başladılar. O târihlerde Kuzey Karadeniz’den Macaristan’a kadar olan yerlerde Cermen asıllı kavimler oturuyorlardı. Hunlar önce bunlardan Doğu Gotları’na hücum edip dağıttılar. (374), arkasından Batı Gotları’nı mağlup ederek onların ülkesine girdiler (375).

Doğu’dan Batı’ya doğru uzanan Hun akınının yerinden yurdundan ettiği birçok kavimler böylece Batı’ya itilerek Roma İmparatorluğu topraklarım altüst ettiler. Kuzey Karadeniz’den İspanya’ya kadar her taraf allak-bullak oldu. Avrupa’nın etnik manzarasını değiştiren bu büyük hâdiseye tarihte “Kavimler Göçü” denir.

Dördüncü Yüzyıl’ın sonunda Hunlar Batı’da Tuna’yı geçerek Balkanlar’a indiler, Doğu’da da Kafkaslar’dan Anadolu’ya girdiler. Bu ikinci akıncı kolu Güney Anadolu’dan Suriye’nin Akdeniz kıyılarına ve Kudüs’e kadar yıldırım hızıyla ilerledi. Sonbaharda aynı yoldan Azerbaycan’a döndü. Roma İmparatorluğu bu akından o kadar şaşırmıştı ki, her tarafta Hunlar hakkında akıl almaz hikâyeler anlatılıyordu. Batı’da ise Balamir’in oğlu Ildız’ın komutasındaki Hun süvari birlikleri Bizans İmparatorluğu’nu barışa zorladı, Batı Roma İmparatorluğu ise kendi ülkesini talan eden barbar kavimler (Gotlar, Vandallar, Burgondlar, Saksonlar vs.) karşısında Hunlar’la anlaşma yoluna gitti.

Ildız’dan sonra Hun tahtına geçen Karaton ve Rua zamanlarında Hunlar Bizans’ı yıllık vergiye bağladılar, Batı Roma’yı da barbar kavimlerin ve Bizans’ı istilâ tehditlerine karşı korudular. Hun gücü bir masal gibi bütün Avrupa’yı âdeta büyülemiş ve korkutmuştu. Bu korkunun izlerini Batı milletlerinin hafızalarında hâlâ bulabiliyoruz.

Hun İmparatoru Rua’nın 434’de ölmesi üzerine devletin başına Attila geçti. Attila, Rua’nın kardeşlerinden Muncuk’un oğlu idi. Amcaları Aybars ve Oktar İmparatorluğun sağ ve sol kanat hanları idi. Attila kardeşi Bleda ile birlikte hükümdar oldu, ama asıl idare ve kudret Attila’nın elindeydi. Attila’nın hükümdarlık devri Hun İmparatorluğu’nun altın çağıdır. O târihte Hunlar Volga Nehri’nin doğusundan bugünkü Fransa’ya kadar olan bölgeye hâkim olmuşlardı. İdareleri altında çeşitli Türk boyları da dâhil olmak üzere tam kırk beş kavim yaşıyordu ki, bunların çoğu şimdiki Avrupa milletlerinin dedeleridir.

Bütün dünyada Attila’nın karşısına çıkacak hiçbir kuvvet yoktu. Hun hâkimiyeti Manş Denizi’ne kadar ulaşmıştı. Bizans kendisini devamlı baskı altında tutup vergiye bağlayan bu kuvvetten kurtulmak için Hunlar arasına nifak sokma yolunu denedi. Çeşitli sebeplerden
Attila idaresiyle uzlaşamayan Hun beylerini Bizans’a davet ediyor, onları yüksek makamlara geçiriyor, Attila’ya karşı kendilerine yardım vâdediyordu. Attila nihayet Bizans’ı ortadan kaldırmak üzere harekete geçip ordularıyla Trakya’ya girdiği sırada meşhur Roma kumandanı ve konsülü Aetiüs araya girdi ve kendi oğlunu Attila’ya rehin vererek Bizans’ın barışı koruyacağına kefil oldu. Bu seferden yedi yıl sonra Bizans artık Hunlar’a bağlı bir devlet hâline gelmişti: Her yıl ödedikleri yıllık vergiyi üç katma çıkaracak ve bir defaya mahsûs olmak üzere altı bin libre altın ödeyeceklerdi.

Attila 451 yılında Batı Roma İmparatorluğu topraklarının bir kısmı üzerinde hak iddia ederek (Roma prensesi ile nişanlıydı), harekete geçti. Romalılar o zaman Hunlar’ın kovaladığı diğer Barbar kavimlerden de topladıkları kuvvetlerle iki yüz bin kişilik bir ordu kurup Paris yakınlarında Attila’nın karşısına durdular. Atilla’nın ordusunda da Hunlar’ın yanısıra başka kavimlerden yüz bine yakın asker vardı. Orleans yakınında bütün bir gün yapılan savaşta her iki taraf on binlerce kayıp verdiği halde kimin yendiği belli olmadı, ama gece olunca Romalılar ve müttefikleri savaş alanından çekildiler. Attila onları o sırada takip etmedi, geri dönüp ordusuna çekidüzen verdikten sonra Roma’ya doğru yürüdü. Po Ovası’na geldi. Roma’da halk korku ve panik içindeydi. Senato, ne pahasına olursa olsun barış yapılmasından yanaydı. Barış teklifini yapacak heyetin başında papa vardı: Papa, hıristiyan dünyasını kurtarmak üzere bizzat Attila’nın huzuruna çıktı ve Roma’nın kendisine boyun eğdiğini bildirdi. Bunun üzerine barış yapıldı.

Attila 452 yılında 60 yaşında iken şüpheli bir şekilde Öldü, Yerine sırasıyla oğulları İlek, Dengizik ve İrnek, Hun Hakanı oldular. Bu sonuncular önceki Hun hakanları gibi başarılı olamadı. 470 yılında Batı Hun İmparatorluğu artık dağılmıştı.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
avrupa, devleti, hun, türk, İmparatorluğu, İslamiyet, Öncesi


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 05:22.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.