
Avrupa Hun İmparatorluğu, Orta Asya’da varlığını yitirerek Batıya doğru göç ederek Hazar bölgesinde toplanan Hun kütlelerinin bölgede çoğalması ile ortaya çıkan, varolduğu kısa dönemde tarihe silinmeyecek izler bırakmış ve diğer büyük Türk imparatorluklarının temelini inşaa etmiş önemli bir devlet olmuştur. Avrupa Hunları’nın tarih sahnesine çıkışları, dünya literatüründe farklı bir öneme daha sahiptir. Avrupa Hunları, Hazar denizinden Avrupaya doğru ilerlemeden önce, Avrupa’daki demografik yapı bugünküne göre belirsizliği çok daha fazlaydı.
Avrupa kıtası Roma İmparatorluğu’ndan ve İmparatorluğa dahil olmayan Barbar kavimlerden oluşmaktaydı. Bu barbar kavimler bir imparatorluk seviyesine ulaşamamış, ancak bulundukları toprakları da Roma’nın yönetimine bırakmamışlardır. Yaşayış şekilleri ve kültürel değerlerinin çok zayıf olması sebebiyle bu topluluklardan Barbar kavimler olarak bahsedilmektedir. Bu barbar kavimler, bugün Avrupa kıtasında bulunmakta olan ülkelerin atalarıdırlar. Hunların Avrupaya ilerlemeleriyle bu bölgedeki demografik yapı önemli ölçüde etkilenmiştir. Hunlardan önce Kafkaslara kadar dayanan bu barbar kavimler, Hunların Tuna nehrini aşarak Avrupayı otoritesi altına almasıyla bu barbar kavimler Avrupanın içlerine doğru ilerleyerek Roma ile karşı karşıya gelmiştir. Bu barbar kavimlerin Roma üzerindeki baskıları sonucunda Roma ikiye bölünmüş, varoluş mücadelesine giren barbar kavimler, zamanla kendi yönetimlerini oluşturmuşlardır. Tarih, bu süreci Kavimler göçü olarak kaydetmiştir.