
Abbasilerin uyguladığı politika gereği devlet içinde Türklere de görevler verildi. Bu görevlerin; Abbasi Devleti’nin Halifesi Harun Reşid ile başladığını söyleyebiliriz. İlk olarak muhafız birliğini Türklerden meydana getirmiştir. Antakya ve Avasım eyaletleri meydana getirmiştir. Bizans’tan gelebilecek tehditlere karşı bu eyaletlere Türklerden oluşan askeri birlikler yerleştirilmesini sağlamıştır.
Abbasi Halifesi Harun Reşid’den sonra oğulları; Halife Me’mun ve Halife Mu‘tasım dönemlerinde ise Türklerin, Abbasi Devleti içindeki etkileri daha da artmıştır. Abbasi Halifesi Harun Reşid’in ölümünden sonra Abbasi Devleti’nin yeni halifeleri olacak olan oğulları Me’mun ve Emin arasında hilafet mücadelesi oluşmaya başladı. Abbasi halifesi Harun Reşid’in oğullarının bu hilafet mücadelesinin başlaması; Arap ve İranlılar’ın iktidar mücadelesine dönüştü. Bu mücadelede halife Me’mun’u İranlılar desteklediği için İranlılar Abbasi Devleti içinde daha etkin rol oynamaya başladı. Abbasi Devleti Halifesi Halife Me’mun’u gölgelemeye başlayan İranlılardan rahatsız olan Abbasi Devleti halifesi halife Me’mun, Arap ve İranlılara karşı orduya Türk askeri birliklerini bir denge kurmaları amacı ile orduya koymuştur. Halife Me’mun’un Türkleri orduda bir denge unsuru olarak görmesinin nedeni Türklerin Abbasi Devleti’nde Araplara ve İranlıların nüfusuna karşı çıkabilecek siyasi tecrübe yeterliliğine ve askeri yeterliliğe sahip olduklarını düşünmesidir.