Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Dersler > Tarih - İnkılap Tarihi


Babür İmparatorluğunun Yıkılışı | 21 Eylül 1858


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 21 Eylül 2024, 23:22   #1
Çevrimiçi
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Saat Babür İmparatorluğunun Yıkılışı | 21 Eylül 1858

Babür İmparatorluğunun Yıkılışı | 21 Eylül 1858



Bahadır Şah’ın ölümünden sonra yerine oğlu Cihangir Şah geçti. Ancak Cihangir Şah’ın saltanat süresi yalnızca birkaç ay ile sınırlı kaldı. İsyanları bastıramayan Bahadır Şah, kardeşi Ferruh tarafından tahttan indirildi (1713). Ferruh Han 6 yıl hükümdarlık makamında kalmayı başardı ancak hâkimiyeti döneminde bastırılamayan isyanlar onunda sonunu getirdi. Afganların isyan faaliyetleri yağma ve talanla sınırlı kalmayıp taarruz ve kuşatma hareketlerine dönüşmesi, yerli hükümdarlar olan Racalar, Racputlar ve Sihlerin giderek güçlenmesi Ferruh Han’ı tahtından etti ve o da Kardeşi Şah Cihani Sani tarafından tahttan indirildi (1719).
forumadasi.com
Şah Cihani Sani’nin sonu da kardeşininki gibi oldu. Diğer saltanat varisi Muhammed Şah, Şah Cihani Sani’yi tahttan indirip yerine kendisi geçti. Saltanat makamındaki çekişmeler ülkedeki isyan ve başkaldırı faaliyetlerini daha da körükledi. Bitmek tükenmek bitmeyen saltanat mücadeleleri neticesinde Ülke fiilen ikiye bölündü (1723). Muhalif saltanat varisleri, mevcut güçlerini birleştirerek ülkeyi Haydarabad hattından itibaren ikiye bölerek kendi yönetimlerini ilan ettiler. Hali hazırda İç isyanlarla mücadele edemeyen Babür İmparatorluğu bu kez hâkimiyet için mücadele eden saltanat varislerinin kendi taraflarına çektiği ordular ile mevcut gücünün de parçalanması neticesinde büsbütün yönetilemez duruma geldi. Muhammed Şah, ordusunun önemli bir kısmının ihtilaf hareketlerine destek vermesi nedeniyle büyük bir güç kaybı yaşadı. Safevi Devletinin son hükümdarı olan Nadir Şah, Babür İmparatorluğunun yaşadığı iç ve dış sorunlardan istifade ederek Delhi’ye girdi ve şehri yağma ederek büyük ganimetler topladı. Yalnızca Saray hazinesinden elde ettiği ganimet 700 Milyon Rupi değerindeydi (1738). Babür İmparatorluğu ülkenin ikiye bölünmesinden sonra Delhi’yi de kaybetmiş oldu. Muhammed Şah, 1747’de vefat ettiğinde ülke tahta geçtiği döneme nispeten çok daha vahim durumdaydı. Muhammed Şah’ın vefatı ile yerine oğlu Alemgir Ahmet Bahadır Şah geçti (1747).

Ahmed Bahadır Şah, babasından devraldığı derin ve çözülemeyen sorunların hiçbiriyle baş edemedi. Afganlar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bununla da yetinmeyip pek çok Babür şehrini ele geçirdiler. Devlet giderek daha da küçülüyordu. Diğer taraftan ise İngiliz ve Hollandalı sömürgeciler, ortaya çıkan otorite boşluğundan istifade ederek halk üzerine baskı ve zulüm uygulamaya başladılar. Bir dönem İngiliz sömürgecilerin ticaret faaliyetleriyle zenginleşen halk, sömürgeci şirketlerin devlet ekonomisini ele geçirmesiyle onlara muhtaç duruma gelmişlerdi. Gerek İngiliz, gerekse Hollandalı şirketler ülke ekonomisindeki inisiyatifi ellerine geçirdiklerinde halkı az bir paha ile çalışmak zorunda bırakarak ucuz iş gücü imkânlarını sonuna kadar kullandılar. Babür halkı artık tümüyle sömürgeci şirketlerin tüketim ürünlerini kullanıyor, bu ürünleri almak içinse yine sömürgeci şirketlerde çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlardı. Ahmed Bahadır Şah’ın saltanatı da bu şartlar altında uzun sürmedi. Kardeşi Alemgir Sani Şah, Ahmed Bahadır Şah’ı tahttan indirerek Babür İmparatorluğunun hükümdarlığını ele geçirdi (1753).

Alemgir Sani Şah, Afgan taarruzları ve Hintli yerel hükümdarlıkların isyanları ile mücadele etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Bunun yanında saltanat mücadeleleri de halen devam etmekteydi. Sarayda ortaya çıkan entrikalar Sani Şah’ında sonunu hazırladı. Kardeşi Âlem Sami Şah ile işbirliği yapan Veziri tarafından öldürüldü ve yerine Şahı Âlem Sami Şah geçti (1760).

Şahı Âlem Sami Şah, ağabeylerinin basiretsiz yönetimlerine kıyasla daha mücadeleci bir tavır izledi. Afganlar pek çok Babür şehrini almış, yerel hükümdarlıklar isyanları neticesinde bölgesel yönetimleri ele geçirmişlerdi. İç sorunlarla baş etmek mümkün görünmüyordu. Bu sebeple iç sorunların çözümünü erteleyerek ülke ekonomisini sömüren İngiliz ve Hollandalı sömürgecilerle mücadele içerisine girişti. Zira İngilizler, bir dönem Babür İmparatorluğunun deniz yollarını güvence altına almak bahanesiyle konuşlandırdığı askerlerini artık Babür İmparatorluğu üzerinde bir tehdit unsuru olarak kullanmaya başlamıştı. Şahı Âlem Sami Şah, İngiliz sömürgeci kuvvetleriyle mücadeleye girişerek kısmi başarılar elde etse de 1764 yılında yaşan Baskar savaşıyla İngiliz güçlerine mağlup olup hem saltanatını kaybetti hem de devletini kaybetti. Baskar mağlubiyetinden sonra Babür İmparatorluğu İngiliz sömürgecilerin ve bizzat İngiliz Krallığı’nın kontrolünde idare edilmeye başlandı.

Baskar Savaşı sonrası İmparatorluk makamını tahakküm altına alan İngilizler, Şahı Âlem Sami Şah’tan sonra yerine atadığı hükümdarları memur olarak kullanmaya başladı. Babür İmparatorluğu, Ülke menfaatine değil İngiliz Devletinin emellerine hizmet eden bu memur hükümdarlar tarafından 100 yıl kadar yönetildi. Bu süre zarfında Babür İmparatorluğunun adı kalsa da ortada ne bir bağımsızlık ne de müstakil bir devlet söz konusu değildi. Ekber Şah döneminde Hintlilerin devlet teşkilatlanmasında görev almaya başlamasıyla devlet içerisinde nüfuzu artan Hintliler, zamanla saltanat ailesi dışında devlet teşkilatlanması içerisindeki tüm mevkilere yerleşik duruma gelmişlerdi. Bu siyasi tezahürün bir yansıması olarak fethedilen Hint coğrafyasındaki Hintlilerin tebaa olarak kabulüyle de Türk Nüfuzu, tıpkı sarayda olduğu gibi giderek Hintlilerin çoğunluğa gelmesiyle giderek azalıyor ve azınlık haline geliyordu. Ekber Şah döneminde başlayan bu Hintlileşme akımı, zamanla artarak devam etmiş, Babür İmparatorluğunun yıkılma sürecine girdiği dönemde devlet artık bir Türk Devleti olmaktan çıkarak Hint Devleti haline gelmişti. Bu durumdan da istifade eden İngiliz Sömürgeciler, merkezi bir otorite etrafında birleşemeyen yerli Hint halkı üzerinde uyguladığı zulümlere karşı bir mukavemet görmüyorlardı. Böylelikle sömürgecilik faaliyetlerini uzun yıllar sürdürebildiler.

İngiliz Devletinin sömürgecilik faaliyetleri altında can çekişen Babür İmparatorluğu, 1858 yılında son İngiliz memur Şah’ı Şah Bahadır’ın tahttan indirilerek bizzat İngiliz Devletinin Babür Topraklarını İngiliz toprağı olarak ilan etmesi ve vali atamasıyla fiilen sona ermiş oldu. Bu tarihten sonra Hindistan coğrafyasının yeniden bağımsızlığına kavuşması ancak 1948 de mümkün olabildi. 1. Dünya Savaşı döneminde Mahatma Gandi ile başlayan bağımsızlık hareketi, 2. Dünya Savaşının sonlarında muvaffakiyetle sonuçlanarak 1948 yılında Bağımsız Hindistan kuruldu. Babür İmparatorluğu tarih serüveni, siyasi kimliği ve kültürel mirası ile bugünün Hindistan ve Pakistan devletlerinin temellerini teşkil etmiştir.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
1858, babür, eylül, İmparatorluğunun, yıkılışı


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 18:21.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.