Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Biyografiler > Tarihi Kişiler

Tarihi Kişiler Osmanlı dönemi öncesi Türk tarihinde tanınmış kişilerin hayatlarının yer aldığı bölüm.


Ahmed Yesevî Kimdir? | Mutasavvıf, Şair

Osmanlı dönemi öncesi Türk tarihinde tanınmış kişilerin hayatlarının yer aldığı bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 19 Ocak 2024, 10:42   #1
Çevrimdışı
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Ahmed Yesevî Kimdir? | Mutasavvıf, Şair

Ahmed Yesevî Kimdir? | Mutasavvıf, Şair



Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (1093, Sayram - 1166, Türkistan), kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir Alevi erenlerinden olan ve "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.
genel forum sitesi forumadasi.com
Hakkında
Tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı unvanını taşır. Tam adı: Ahmed bin İbrâhim bin İlyâs Yesevî idi. Yesevîlik adı verilen tasavvufî akımının mimârı olan "Hazret-i Türkistan" nâmıyla da meşhur "Hâce Ahmed Yesevî" bir İslâm âlimidir.

Şahsiyeti
Kuvvetli bir medrese tahsili görmüş olup din ilimleri yanında tasavvufu da öğrenmiştir. Babası, Alevîler'in atası olan On İki İmamlardan ilk İmam Ali el-Mûrtezâ'nın soyundan olan "Şeyh İbrâhim Velî", Alevi Hanedan'ın tasavvufi silsilesinde yer alan mürşidi Şeyhî Hâce Ebû Yakûb Yûsuf el-Hemedânî'dir. Ahmed Yesevî, Anadolu'ya hiç gelmemiş olmasına rağmen Anadolu'da da tanınan ve sevilen "Hoca Ahmed Yesevî", yaygın olan kanaate göre, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektaş Velî (Seyyid Muhammed bin Seyyid İbrâhim Ata) gibi Anadolu ekolleriyle Anadolu'daki tasavvufi akımlar üzerinde büyük tesirler meydana getirmiştir. Diğer bâzı âlimlerin yaptığı gibi kendini belli bir alana hapsetmeyip inandıklarını ve öğrendiklerini yerli halka ve göçebe köylülere onların kendi anlayabilecekleri bir lisan ve alıştıkları yöntemlerle anlatmaya çalışmıştır.

Hayatı
Karahanlılar'ın ilk olarak Ehli Beyt soyundan gelenlerle Türklerin soyu erimesiyle Alevi Müslüman Türk devleti oldukları ve Alevi ocakları şeklinde hüküm sürdüğü çağlarda Orta Asya'nın (Türkistan) iktisadî, sosyal, siyasi ve medeni hayatında önemli bir yer tutan, Türkistan şehri yakınlarında Sayram kentinde doğan Ahmed Yesevî, Yesi'de Arslan Baba'ya intisab eder. Menkıbeye göre Arslan Baba'nın Yesi'ye gelerek Ahmed Yesevî ile buluşması ve İslâm Peygamberi Muhammed Mustafa'nın kendine teslim ettiği emanetleri vermesi, terbiyesi ile ilgilenerek onu irşat etmesi hep İslâm Peygamberi Muhammed Mustafa'nın mânevî bir işaretine dayanmaktaydı. Babası Hace İbrâhim Şeyh ve mânevi babası Arslan Baba'nın vefatlarını müteakib Buhara ve Semerkant'ta Melâmetiyye-Vefaîyye-Kalenderiyye şeyhi olduğu iddia edilen Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin yanında eğitimini tamamlar. Zaten, Yesevi'nin Fakrname adlı eserinde isimleri geçen Şakik-i Belhi, Ahmed-i Cami-i Namıki ve Kutb'ûd-Dîn Haydar gibi önemli şahsiyetlerin hepsinin Melâmetîyye-Kalenderiyye çevrelere mensup oldukları da kaynakların verdiği bilgiler arasında yer almaktadır. Hatta bu müridlerden Kutb'ûd-dîn Haydar, 12. yüzyıldan itibaren Kalenderîliğin en yaygın ve faal kolunu oluşturan Haydarîliğin kurucusudur. Sayram'da İmâm Muhammed Bakır bin Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn soyundan gelenlerin hepsine Hâce unvanı verildiği gibi onlara bağlanan kişiler de aynı isimle anılmaktaydı. İşte bu nedenledir ki Hâce Ahmed-i Yesevî, Kul Hâce Ahmed olarak anılır olur.

İrşat postuna geçişi
Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin vefatı üzerine irşat mevkiine önce Abdullah-ı Berkî daha sonra da Şeyh Hasan-ı Endâkî geçer. 1160 yılında Endâkî'nin ölümü üzerine de Ahmed-i Yesevî irşad postuna oturur. Bir süre sonra da vaktiyle mürşidi Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin vermiş olduğu talimat üzerine irşat makamını Abdulhâlık Gucdevanî'ye devrederek Türkistan'da İslâmiyeti yaymak maksadıyla Yesi'ye geri döner.

En büyük eseri "Divan-ı Hikmet" (Bkz. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!])
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet adıyla yüzyıllar sonra derlenecek olan Hikmetleri aracılığıyla Türklere İslam'ı kolaylaştırarak benimsetmiştir. Bunun için İslam inancını, Türk gelenek, inanç ve yaşam tarzı ile uygun biçimde sentezleme yolunu seçmiştir. Ahmed Yesevî, Yesevîlik tarikatını kurucusu olarak kabul edilir. İslâm'ı yeni kabul etmiş Türk topluluklarına dinin irfan yönünü tanıtmıştır.

Türk toplulukları üzerindeki tesirleri
Türkistan Türkleri'nin İslam’ı kitleler halinde kabul etmeye başladığı 10. yüzyıl, Türk dünyası için tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Ahmed Yesevî, bir yandan tasavvuf esaslarını, tarikat adap ve erkânını öğretmeye çalışırken bir yandan da İslâmiyet'i Türklere sevdirmeyi, Kur'an ve Ehl-i Beyt sevgisini yaymayı kendine görev edinmiştir. Bu eğitmenlik vasıflarından ötürü hikmetleri lirizmden uzak ve sanat endişesi taşımadan söylenmiş şiirler olarak kabul edilmektedir.
Yesevî, Arapça ve Farsçayı çok iyi bilmesine rağmen eserlerini anadili olan Türkçede vermiştir. Edebiyatçı Yahya Kemal Beyatlı'nın Ahmed Yesevî hakkındaki yorumu şöyledir:
" Şu Ahmet Yesevi kim? Bir araştırın göreceksiniz. Bizim milliyetimizi asıl O'nda bulacaksınız "
İslam'ın kabulü ile Türk illeri kitleler halinde tercih yaparken bir yanda da tasavvuf kültürü oluşuyordu. Oluşum aşamasında batıdaki Türklerin de etkilenmemesi imkânsız değildi. Herbert Adams Gibbons'ın tezine göre, Yunus Emre ile Ahmet Yesevî'nin benzerlik gösteriyor olmasına karşın, yapılan araştırmalarda Yunus Emre'nin Ahmed Yesevî'nin devamı olduğu ifade edilmiştir.

Türbesi
Türbesi, Kazakistan'ın güneyindeki Türkistan kentinde 1389 ile 1405 yılları arasında Timur tarafından yapıldı. 2002 yılında UNESCO tarafından dünya tarih eseri olarak kabul gördü. Ahmed Yesevî'nin türbesi Türkiye Cumhuriyeti tarafından TİKA marifetiyle yeniden tamir edilmiştir.

Eserleri
  • Divan-ı Hikmet şiirleri, Türk tasavvuf edebiyatının çok önemli ve bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.
  • Akaid, İslam'ın esaslarının yer aldığı temel eseridir.
  • Fakr-Nâme öğrencileri tarafından yazılmış ve kendine mal edilmiştir.
Ahmed Yesevî'nin vefatından sonra Anadolu'ya gelenler
Ahmed Yesevî'nin müridleri ve takipçileri ölümünden önce ve ölümünün sonrasında, 12. yüzyılın ortalarından itibaren diğer bölgeler gibi Anadolu'ya da gelerek görüşlerini yaymaya devam ettiler.

Zakiroğulları ve Beyderoğulları'nın, bunların en büyük temsilcileri oldukları bilinir. Türkmenistan'da hâlen 70 bin civarında bulunan Zakiroğulları'nın Türkiye'de de temsilcileri bulunmaktadır. Diğer önemli halifeleri arasında Baba Mansur Ata, Abdülmelik Ata, Süleyman Hakim Ata, Tac Hoca, ve Zengi Ata sayılabilir.

Yesevi, kendi Anadolu’ya gelmemişse de oğullarını ve öğrencilerini Anadolu’ya irşat hizmetleri vermek üzere görevlendirildiği bilinir. Kırıkkale Keskin Berek Dağı eteklerinde Ahmet Yesevi’nin oğlu olduğu belirtilen Haydar Sultan’ın çilehanesi ve ona atfedilen bir kuyu bulunmaktadır. Bu türbe ve kuyuyu, akıl hastaları ve çocuğu olmayanlar ziyaret ederler.

Evliyâ Çelebi'ye göre bazı meşhur muhtemel Yesevîyye târikatı mensupları ve dervişleri
Evliyâ Çelebi’nin Seyahatname'sinde tespit ettiği Yesevî-Bektâşî dervişlerinden bazıları şöyledir: Rumeli'de Sarı Saltuk, Deliorman'da Demirci Baba, Niyazabad'da Avşar Baba, Merzifon’da Pir Mehmet Dede, Bulgaristan Varna-Batova'da Akyazılı, Bursa'da Geyikli Baba, Abdal Musa, İstanbul Unkapanı'nda Horos Dede, Yozgat'ta Emir Çin Osman, Tokat’ta Gaj-Gaj Dede, Zile’de Şeyh Nusret, Nevşehir'de Hacı Bektaş-ı Veli, Amasya’da Baba İlyas.

İslâm şeriatına ve peygamberin sünnetine titizlikle bağlı olduğu bilinen Ahmed-i Yesevî'nin şeriat ile tarikâtı kolaylıkla bağdaştırabilme yeteneği, Yesevîlik tarikâtının Türk toplulukları arasında hızla yayılıp yerleşmesinin ve daha sonra ortaya çıkan Vefa’îyye, Bâbâ’îyye, Haydâr’îyye, ve Bektâşî Tarikâtı gibi kökende Alevî unsurlardan oluşan tarikât ve topluluklar üzerine şiddetli tesirlerinin olduğu kabul edilecek olursa, yukarıda zikredilen şahsiyetlerin doğrudan Yesevîlik mensupları olduklarını söylemek pek mümkün gözükmemektedir. Ancak, bu dervişlerin dolaylı olarak Hâce Ahmed-i Yesevî'den etkilenmiş oldukları da yadsınamaz.




To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
ahmed, kimdir, mutasavvıf, yesevî, Şair


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 21:02.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.