Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Dersler > Türkçe - Edebiyat


Fabl Türünün Tarihi Gelişimi


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 26 Eylül 2023, 13:55   #1
Çevrimiçi
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Fabl Türünün Tarihi Gelişimi

Fabl Türünün Tarihi Gelişimi



Fabl türünün Dünya edebiyatı ve Türk edebiyatı açısından tarihçesi şu şekildedir:

Dünya Edebiyatında Fabl
Bugün hâlâ ilgiyle okunan fablların kökleri çok eski çağlara kadar uzanır. Bu tür, iki koldan gelişimini sürdürmüştür. Doğu kolunda bu türün ilk örneklerini Hint edebiyatında görmekteyiz. Bu edebiyata ait ilk yazılı örnek de “Pançatantra” masallarıdır. Eserin yazılış tarihi MÖ 100–300 yılları arasına rastlamaktadır. Bu eserin yazarının kim olduğu ve hangi yıllar arasında yaşadığı henüz kesin olarak bilinmemektedir.

Yine Hint edebiyatına ait “Kelile ve Dimne” adlı eser bu türün ilk örneklerinden biridir. Eserin yazım tarihi de MÖ 300 yılları olarak kabul edilir. Eser, Beydeba adında bir bilgin filozof tarafından meydana getirilmiştir.

Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba’ya aittir. Beydeba, eserini Debşelem adlı Hint hükümdarı zamanında yazmış ve ona sunmuştur. Eserde yurt yönetimi, felsefe ve eğitimle ilgili sorunlar dolaylı olarak tartışma ve eleştirme konusu yapılmaktadır. Birinci bölümdeki hikâyelerin kahramanları olan iki çakaldan “Kelile”(Kalilag) açık sözlülüğün ve doğruluğun; “Dimne” (Damnag) ise yalan ve iftiranın sembolüdür. Beydeba, zulmü ile tanınmış olan Debşelem’i hayvan hikâyeleri aracılığıyla uyarmak ve ona doğru yönetim yolunu göstermek istemiştir.

Doğu edebiyatında bir başka ünlü eser de Şeyh Sadi’nin (13.yy.) “Gülistan” adlı eseridir. Yöneticilerin tutum ve davranışlarından sohbetin kurallarına kadar türlü konuları kapsayan bu eserdeki hikâyeler sözlü ve yazılı olarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı gibi birçok Doğu ve Batı dillerine de çevrilmiştir.

Batı’da fabl, Ezop (Aisopos) masallarıyla kendini göstermiştir. Batı’da ilk fabl yazarı olarak kabul edilen Ezop, düzenli biçimde fabl yazıcılığının da başlatıcısıdır. MÖ 650-620 yılları arasında yaşadığı sanılan Ezop düşüncelerini baskıcı bir yönetim altında ancak küçük hayvan hikayeleriyle anlatabilmiştir. Bu fabllar birçok dile de çevrilmiştir.

Ezop’tan sonra Batı’da bu alanda büyük bir başarıya ve üne erişen Fransız yazar ve şair La Fontaine (1621-1695), bugüne kadar nesir olarak yazılmış ve anlatılmış Ezop Masalları’nı yeniden kaleme alıp manzum biçime çevirerek yetişkinlerin de bu türe ilgi duymasını sağlamıştır. La Fontaine, kendisinden önce bu alanda yazılmış eserlerden de yararlanmıştır. La Fontaine fabllarında genellikle öğüt dediğimiz ders, metnin sonuna konulmuştur. La Fontaine, eleştirmek istediği kişileri bu öykülerle yermiş ve gülünç durumlara düşürmüştür.

19. yüzyılda ve çağımızda Lewis Caroll, R.Kipling, O.Wilde, Tolkien, ABD’li James Thurber ve İngiliz George Orwell’ı fabl yazarları arasında sayabiliriz.

Türk Edebiyatında Fabl
Türk edebiyatındaki ilk örneği XV. yüzyılda Şeyhi tarafından yazılmış “Harnâme”dir.

19. Yüzyılda Ahmet Mithat Efendi, Kıssadan Hisse adlı eserini ahlakî dersler vermek amacıyla yazmıştır. Bu eserde yazar, Ezop’tan, La Fontaine’den yapmış olduğu çevirilere ve kendi yazmış olduğu fabllara yer vermiştir.

Recaîzade Mahmut Ekrem, La Fontaine’den “Horoz ile Tilki, Kurbağa ile Öküz, Karga ile Tilki, Meşe ile Saz, Ağustos Böceği ile Karınca” gibi birçok çeviri yaparak bu alanda Türk edebiyatına katkıda bulunmuştur.

Ali Ulvi Elöve, “Çocuklarımıza Neşideler” adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo, Lamartine’den yaptığı çevirilerin yanında, yine bunlardan esinlenerek yazdığı fabl türü şiirlere de yer vermiştir. Nabizade Nazım’ın “Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk” adlı eseri fabl özelliği taşır.

Tarık Dursun Kakınç’nın fabl üzerine birçok eseri mevcuttur. La Fontaine, Ezop ve Krilov’dan çeviriler yaparak yayımlayan yazar, hayvanlarla ilgili birçok hikâye de yazmıştır. Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, Ömer Rıza Doğrul, Kemal Demiray, M. Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Siracettin Hasırcıklıoğlu, Sabahattin Eyüboğlu fabl türü ile ilgilenmiş, çeviri yapmış, araştırmalarda bulunmuşlardır.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
fabl, gelişimi, tarihi, türünün


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 21:07.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.