![]() |
Yapay Uyduların Kısa Geçmişi
[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
20. yüzyıl ortalarına kadar "yapay uydu" diye bir şey yoktu. İlk yapay uydu, 4 Ekim 1957 tarihinde havalanan plaj topu boyutlarındaki Rus uzay sondası Sputnik idi. Bu olay, Batı dünyasının çoğunu şok etmişti; çünkü Sovyetler'in uzaya uydu gönderecek güçlerinin olmadığına inanılıyordu. Bu başarının hemen arkasına, 3 Kasım 1957’de Sovyetler daha da büyük bir uydu olan Laika isimli bir köpeği taşıyan Sputnik 2’yi fırlattılar. Amerika Birleşik Devletleri’nin ise ilk uydusu 31 Ocak 1958 tarihindeki Explorer 1 idi. Uydu, Sputnik 2’nin kütlesinin yalnızca %2’si kadardı; fakat yine de 13 kilogram kütleye sahipti. Sputnik ve Explorer 1, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler arasında en az 1960'ların sonlarına kadar süren bir uzay yarışının ilk atışları olmuştu. Siyasi araçlar olarak uyduların üstündeki odak, yerini insanlara bırakmaya başlamıştı; zira her iki ülke de 1961’de uzaya insan gönderdi. On yıllık sürecin ilerleyen zamanlarında her iki ülkenin de amaçları bölünmeye başlamıştı. Amerika Birleşik Devletleri Ay’a insan çıkarmaya ve uzay araçları yaratmaya devam ederken, Sovyet Birliği 1971’de fırlatılan dünyanın ilk uzay istasyonu olan Salyut 1’i inşa etti. Akabinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Skylab ve Sovyet Birliği’nin Mir’i gibi diğer istasyonlar takip etmiştir. Yararları topluma etki ettiği için, diğer ülkeler de kendi uydularını uzaya göndermeye başladılar. Meteoroloji uyduları, sapa yerler için bile olan hava tahminlerini geliştirmişti. Landsat serileri gibi kara gözlemcisi uydular; ormanlar, su ve Dünya yüzeyinin diğer kısımlarında olan zaman içerisindeki değişiklikleri gözlemliyordu. Haberleşme uyduları, uzak mesafe telefon görüşmelerini ve nihayetinde dünyanın her tarafından canlı televizyon yayınlarını hayatın olağan bir parçası haline getirmişti. Daha sonraki nesiller ise, internet bağlantılarına yardımcı oldu. Bilgisayarların ve diğer yazılımların minyatürleştirilmesi ile birlikte, yörünge üzerinde bilim, telekomünikasyon veya diğer fonksiyonları gerçekleştirebilen çok daha küçük uyduları yollamak artık mümkün. Bugün şirketler ve üniversiteler için "CubeSats" veya sık sık alçak Dünya yörüngesine yerleşen küp şeklindeki uydular yaratmaları sıkça rastlanan bir durum. Bu uydular, daha büyük bir taşıma kapasitesi olan bir roket üzerinde fırlatılabilir veya Uluslararası Uzay İstasyonunda bulunan bir mobil fırlatma aracı vasıtasıyla yollanabilir. Şu aralar NASA, her ne kadar CubeSats'ın dahil edileceği kesinleştirilmemiş olsa da, ileriki görevler için Mars’a veya Jüpiter yakınlarındaki Europa uydusuna CubeSats’lardan göndermeyi düşünüyor. Uluslararası Uzay İstasyonu, yörüngedeki en büyük uydudur ve yapımı on yıldan fazla sürmüştür. 15 ülke, 1998 ile 2011 yılları arasında kurulan bir yörünge kompleksinin mali ve fiziksel altyapısına parça parça katkıda bulunmuştur. Yetkililer, Uluslararası Uzay İstasyonunun en az 2024’e kadar çalışmaya devam etmesini bekliyorlar. |
Saat: 08:13. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.