Üye Günlüğü ForumAdası üyelerinin kişisel sayfaları olarak da kullanabilecekleri; günlük tutabilecekleri ve hoşuna giden görsel, yazı paylaşımlarında bulunabilecekleri bölüm. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
25 Aralık 2022, 10:56 | #61 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Günlüğümmmm,
Ben geldim Sana zaman zaman duygularımı da yazdığım oldu... Haftanın yorgunluğundan sana yazamadım... Ama zaten yazmaya da gerek yok... Hayatımda ki değişimlerin güzelliğine ayak uydurmakla meşgulüm... Bir hafta nasıl geldi geçti, kalbim hala çok heyecanlı... Her şey çok güzel olacak, bugüne kadar olduğu gibi... Güzel günler yakın Şimdilik bu kadar, hadi kaçtım ben |
28 Aralık 2022, 09:16 | #62 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Günlüğüm, ben geldim...
Havaların dengesizliğinden midir nedir, yorgun uyanıyorum bu aralar... Nasıl derler, "üstümden kamyon geçmiş gibi" hissediyorum. Sıcacık yatağından çıkmak eziyet gibi geliyor biraz. Yılın son günleri. Belki de bu senenin ağırlığı çöktü üzerimize kim bilir... Yeni yıl umarım tüm güzellikleriyle gelir... Hoş gelir... Sağlık ve ekonomik olarak sınanmadığımız, Kalplerimizden huzurun eksik olmadığı bir yıl bizimle olur umarım. Ve aşkın, sevginin hayatımıza güzellikler kattığı, mutluluktan içimizin, içimize sığmadığı, havalara uçtuğumuz, ayağımızın yerden kesildiği bir yıl olur. Daha doğrusu ülkece artık ferahladığımız, her şeyin en güzelini yaşadığımız, güzel günler bizimle olur... |
14 Ocak 2023, 19:02 | #63 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
17 Aralık'tan bana kalan en güzel hatıralardan biri...
Defterin arasına koyup saklamıştım bu gülü. Kurumuş tamamen. Bu haliyle bile çok güzel görünüyor |
01 Şubat 2023, 16:25 | #64 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Ben geldim günlüğüm...
Özledim seni de... İnsanın bazen istedikleri gerçek oluyor... Bugün de tam Allah'tan keşke başka bir şey isteseymişim ruh halindeyim. Çay saatinde, çayla atıştıracak abur cubur bir şeyler güzel olurdu, yanımda da yiyecek hiçbir şey yok dedim. Mutfağa çay almaya indim, baktım ki kek almışlar. Tam duamın gerçekleşeceği an o anmış ve ben bir fındıklı kakaolu keke harcadım onu. Neyse en azından kek yemiş oldum. 1 ay önce falan da öğle yemeğinde olmuştu. Arkadaşlar hep mercimek geliyor diyince, yayla çorbası hiç getirmiyorlar, getirseler güzel olur severim yayla çorbasını diye konuştum. Ertesi gün yemekte yayla çorbası geldi, hem de menüde başka çorba varken. Henüz ermedim ama neyse bir şeyler isterken daha dikkatli olucam bundan sonra. Düşünsene şakasına söylediğin bir şeyin gerçek olduğunu, sonra uğraş dur Neyse kek de güzel bir şey, yetinmek lazım |
05 Şubat 2023, 16:09 | #65 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Ahh günlüğüm, heyecanlarım, duygularım, telaşlarım iç içe geçmiş durumda. Kalbim bir durul artık diye sinyal veriyor arada da öyle anlıyorum. Duygularını aşırı yoğun yaşayan biriyim napim oluyor işte arada böyle şeyler... Kötü anıları geçmişte bıraktım. Şimdi bolca güzel anılar biriktiriyorum... Anıların güzelliği, yarınlara olan heyecanımı çok daha katlıyor. Hayal edemeyeceğim güzel bir hafta sonu çoktan geri de kaldı. Geçmişte takılmak güzel değil ama güzel bir geçmişte takılmak da huzur veriyor günlük... Hayal edemeyeceğim kadar huzurluydu... Bu hafta sonu hüznüm, durgunluğum bu yüzden belki bilmiyorum. Ne içime, ne de eve sığabiliyorum... Kalbim takmış kanatları uçuşta... Eşlik edebilsem keşke... Fizik kurallarını çiğneyemiyorsun, Sanki kanatlarımız var... Gerçi Nil Karaibrahimgil'in şarkısında ki gibi, ruhumda var kanatlarım ama... O da işe yaramıyor. Yine bana düşen, Sabır... Sabra sığınmaktan başka bir şey gelmiyor elden. Ve yine bu cümlenin güzelliği sarıyor içimi, "Her şey güzel olacak!" |
09 Şubat 2023, 14:23 | #66 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Sana içimi dökmeye geldim günlük... Bu ara yıkılan binalar gibiyiz; Enkaz gibi... Dağıldık toplayamıyoruz parçalarımızı... Haluk Levent demiş ya hani, "İnsan kepçe olmak ister mi, kepçe olmak istedim diye..." Neler olmak istemedik ki... Ama sadece enkaz gibiyiz işte. Dökük, yıkık, kırık... Hiçbir şey olamıyorsam, o enkaz altında üşüyen çocukların, bebeklerin üstüne battaniye olmak isterdim bende... Sımsıcak, anne kucağı gibi olmazdı belki ama en azından soğuktan korurdum onları... Bir kitap okursun ya, kendini kaptırırsın, kendini karakterlerin yerine koyarsın. O karakterlerle sevinir, hüzünlenirsin. Aşırı empati yaparsın... Sanki okuduğum aşırı hüzünlü bir kitaba kendimi kaptırmışım, o kitabın baş karakteri benmişim gibi... Sanki depremin, sevdiklerini kaybeden tarafıymışım gibi... Ama bu ne bir kitap, ne de bir rüya... Uyanabileceğimiz... Çok ama çok büyük bir acı ve çok büyük bir gerçek... Bazen durup düşünüyorum, bunlar rüya olabilir mi, bir anda, bir anda bu kadar tarifi olmayan büyüklükte dünyanın bile gözünü korkutmuş büyüklükte bir depremi gerçekten biz mi yaşadık... Hani haberlerde başka ülkelerde afetleri izlersin, yaşamadığın için etkilemez ya seni çok. Daha doğrusu beynin yaşamadığı, sürekli aynı gündemin içinde olmadığı için gerçeklik algısı oluşturmaz ya. Sonra zaten televizyonu kapadığında da unutursun onu... Ama bu kez öyle değil... Bu kez başka ülkede değil... Yanı başımızda... Her gece haberlerle uyuyup, rüya olma ihtimaliyle uyanıyorum. Üzerimde, tam kalbimin üstüne taş oturmuş gibi bir ağırlık... İşe dahi gitmek istemiyorum... Kendimi ittirerek işe geliyorum artık... Öyle bir acı var ki içimde... Ben öyle her yerde ağlayabilen biri de değilim. Artık iş yerinde, orda burada haberlere bakıp, ağlamamak için kendimi kasmaktan içimde tarifsiz bir hüzün ve bastırılmışlık var. O haberi açıyorum olmuyor, ötekine geçiyorum olmuyor, nerede bir umut ışığı görüyorum o habere sabitliyorum kendimi. Diyorum ben böyleysem eğer, biz böyleysek eğer... Biz bu kadar çökmüş durumdaysak, yaşamdan kopmuş gibi hissediyorsak... Onların acısı milyon katıdır... Nasıl dayanıyorlar bu acıya... O bölgede nasıl bir acı var, aklım hayal edemiyor, nefesim tutuluyor düşündüğüm de... Hayatta hiçbir şey kolay değil evet ama bu hayat en çokta insanların birbirine hayatı zorlaştırmasıyla bu kadar zor oldu... Cahit Zarifoğlu'nun sözleri geliyor sonra aklıma: "Burası dünya, ne çok kıymetlendirdik oysa bir tarla idi ekip biçip gidecektik" Bu sözden sonra her şeyin suçlusu yine biziz diyorum sonra... Kendi hayatımızı kendimize zorlaştırıyoruz... Hırslar, menfaatler, gösterişler, kinler, tüm kötülükler... Hepsi insanların eseri... Mezarımızı, her gün uykusuz kalıp, işe gidip gelerek kazandığımız parayla kazıyoruz... Bir tek kendi mezarımızı değil, çevremizde ki insanların, tanıdığımız tanımadığımız tüm insanların belki de... Biraz daha çok para kazanmanın kime ne faydası var... Sevgisizliğin olduğu her yer, insanoğlunun mezarı değil mi zaten... Dün haberini paylaştığım o küçük çocuğun, muhabbet kuşuyla birlikte birbirlerine tutunarak; hayata tutunduğu o sevgiye tutunmak istiyorum... Ve kötü insanların belki azıcık da olsa ders çıkarmaları ümidiyle yarınlara umutla bakabilmek istiyorum. Öbür türlüsü korkunç, ölüm gibi... Ne ben, ne bu topraklarda ki tüm iyi insanlar; öyle kolay kolay iyileşemeyeceğiz... Birbirimize umutla tutunup, yeniden nefes alabiliriz umarım... ~ ~ ~ Zeze |
10 Şubat 2023, 10:51 | #67 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
İçimde ki burukluğun tarifi yok...
Ama bir yandan da mucizelere tanıklık etmek azıcık da olsa merhem oluyor kanayan yaramıza... Bir de bazı anlara ettiğimiz tanıklıklar, üzüntünün yerini kısa süreli sevince bırakıyor... Yapım gereği mi bilmiyorum, böyle anlarda hayatın en derinine, her şeyin özüne inip sorgulamaya başlıyorum. İzlediğim her video da diyorum keşke bu birlik ve beraberlik, bu kardeşlik sadece bu anlarda değil, her zaman olsa ya... Dünya bu şekilde kenetlenip birbirinin yarasını sarabiliyor, her zaman sarsa ya... Dünyalık şeyleri bir kenara bırakıp dünyayı; sevgiyle, sevgimizle, birbirimize sarılarak, el ele ve omuz omuza vererek güzelleştirebilsek ya... İstesek yapabiliyoruz... Sadece kalbimizin yerini hatırlamak bize düşen. Kalbimizin yerini ah bir unutmasak, dünyanın sonunu beklemeye gerek kalmadan, ölümsüzlüğü aramak yerine, sevgiyle ölümsüzleşmenin mutluluğuna varacağız... Kaç gündür izlediğim mutluluk gözyaşlarına, mutlulukla insanların birbirine sarıldığı, düşmanlıkları unuttuğu o anlara şahit olmak... Keşke bunlara şahit olmak için, keşke bu birlik beraberlik için, bu kadar can feda etmek zorunda kalmasak... Yeri ve zamanımı bilmem ama hislerim bana Şenay'ın Hayat Bayram Olsa şarkısını hatırlattı. Dursun burada... |
13 Şubat 2023, 12:42 | #68 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Hayattan artık tek beklentim; yatağımda huzurla ölebilmek...
Ve tek parça halinde gömülebilmek. Ölen ölüyor zaten de, insan ölürken bari sevdiklerine çok fazla üzüntü vermeden gitmek istiyor. |
14 Şubat 2023, 12:41 | #69 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
İnsanlara bakıyorsun, 10 kişiden 5'i ölse üzülmeyecek modda. Bazen diyorum kaç gün olmasına rağmen depremde hayata tutunanlar, hala hayattan umudu olan, yaşamak isteyenler belki de.
Bugün bana sorsalar, bende ölsem üzülsem... Olan ölene değil de, arkandan üzülen ailene oluyor. Ailende dünyadan göçtükten sonra zaten hatırlayanında kalmaz. Nasıl öleceğini insan seçemez ama uykuda ölmeyi isterdim, acısız sızısız, hatırlamadan. Bu ara ölümün soğuk yüzü hepimizin karşısında. Kendim ölsem üzülmem ama aileme bir şey olması beni kahreder sanırım. Enkazdan farkın kalmaz. "Sevdiklerime bir şey olmasın, bana olsun" derken buluyorsun kendini. Hayat gerçekten tuhaf bir şey. ~ ~ ~ |
16 Şubat 2023, 13:26 | #70 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
"Mal Sahibi, Mülk Sahibi Hani Bunun İlk Sahibi" demiş Yunus Emre... Mal, mülk, para, pul... Hepsi boş... Sevginin, sevdiklerimizin kıymetini bilmek gerek. Toprak aldığını vermiyor geri... Boş verin kızlar... Evlenirken her şeyin dört dörtlük olması şart mı? Perdenin rengi de farklı olsun salon takımınızdan, Son model elektronik eşyalarınız da olmasın, Borç harç uğruna, sevdiklerinizi üzmeyin... Sağlık, huzur, sevgi hakim mi yuvanıza... En büyük zenginlik... Çocukluğumdan beri şu yaşıma geldim hep manevi duyguların her şeyden önemli olduğuna inandım. Hayatın acımasızlığının, hayatı maddiyatla sınırlandırınca daha da arttığına defalarca şahit oldum. İnsanların sevdiklerini, para için öldürdüğüne bile şahit olduk... Şimdi ne kaldı geriye, ne para, ne mal, ne de mülk... Hadi kavga edin artık, o arazi benim, bu para benim... Kime kalıyor ki... Hiç kimseye... Unuttuğumuz ne varsa, ölümün soğuk yüzü hatırlattı hepimize... Ama insanoğlu, unutur üç beş güne... Yine başlar o eksik, bu eksik... Hiçbir şey eksik değil aslında. Her şey olduğu gibi, olması gerektiği gibi. Biz fazlayız dünyaya... Kalıcı olmadığımız şu dünyaya, sanki sonsuza kadar kalacakmış gibi çivi çakmaya çalışıyoruz. Gideceğimiz günü belli olmayan bu yeryüzünde, misafiriz... Ve misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. Çocukken sokakta açlığı, susuzluğu unuttuğumuz, kardeşliğin, dostluğun kıymetini bildiğimiz o güzel günleri, yok etti teknoloji... Tüketim toplumu olduk. Ne yetinmeyi bildik, ne de kıymet bilmeyi... Neyse insanlığa küsüm bugünlerde... Kendilerine böylesi kötülük yaptıkları için... Zeze |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
Çocuksu, daily, güncesi, günlüğüm, günlük, hayata dair, hiç, kalbim, karahindiba, masumluğunda, zeze, zezenin |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |