Üye Günlüğü ForumAdası üyelerinin kişisel sayfaları olarak da kullanabilecekleri; günlük tutabilecekleri ve hoşuna giden görsel, yazı paylaşımlarında bulunabilecekleri bölüm. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
15 Eylül 2023, 03:20 | #121 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Benim gökyüzümde kuşlar Kanat çırpmıyor artık Lacivert gecelerim Suya düşen kıvılcımlar gibi Söndü yıldızlarımız |
15 Eylül 2023, 03:27 | #122 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadın Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın Sevda suya karışır, sızar kan dağlarına Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar Yüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarına Irmaklar bilmediğin kadar hülyalı akar Her vadi bir yanıyla senin yüzüne bakar Bir yanında münzevi hıçkıran Leyla kuşu Sen henüz tanımadın sevda denen yokuşu Sen henüz yorulmadın yokuşta devler gibi Yıkılmak üzre olan çaresiz evler gibi Sen henüz vurulmadın uçarken göklerinde Sen henüz bir oltaya takılmadan derinde Karalar bağlamadın; beni anlayamazsın O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın Seni bir yıldız gibi koyacağım göklere Her gece ışığını ruhumdan alacaksın Aldanma gururunu okşayan çiçeklere En güzel güllerini ruhumla alacaksın Kopacak sanıyorsun bu ip ince yerinden Bu ipin her çizgisi yaralı bir dev gibi İnecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden Bu sevda tükenecek sönen bir alev gibi Sen hala anlamadın sevginin en hasını Sen hala çözemedin ırmağın dünyasını O, coşkun bir denizin sularına yürürken Sen hasta bir çeşmeden doldurmuşsun tasını Gittiği her iklime sevdanı götürürken Gözyaşı çukuruna gömmüşsün deltasını Henüz bir tokat gibi inmedi yüzüne aşk Kalbine çivilerle gömülmedi ayrılık Görmedin bir arslanın can çekişen resmini Yalnızlık kitabında okumadın ismini Bir takvim yaprağında yanmadı bakışların Dökülen tüylerine tutunmadın kuşların Karanlık köşelerde acı acı gülmedin Sen henüz kovulduğun kapılarda ölmedin O Celali uykudan uyanmadın, uyanma Düşlerimin rengine boyanmadın, boyanma Bir kuş gibi çırpınan kalbimin kafesine Bir avuç yem bıraksan ölür müsün, a gülüm Feryadı kayaları parçalayan sesine Ömür boyu yabancı kalır mısın, a gülüm Sen henüz bir zindanın küflü duvarlarına Çarpmadın gözyaşıyla boğulan gözlerini Sen henüz diken diken saplamadın göğsüne Dudağında kuruyup dağılan sözlerini Sen henüz dokunmadın yalnızlığa kan gibi Acıyı kaynatmadın içinde volkan gibi Karalar bağlamadın beni anlayamazsın O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın |
16 Eylül 2023, 13:59 | #123 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Bu ara aşırı düşüncelerdeyim günlük...
Her şeyi sorguluyorum, sorguluyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Üzülüyorum, Kalbime derin bir hüzün yerleşiyor sonra. Böyle uzaktan hayalet gibi, görünmeyen bir canlı gibi seyrediyorum her şeyi... Kendime dahil uzaktan bakıyorum, insanlara, insanlığa... Sonra insanların birbirini bu hale getirişine, araştırmadan işlerine geleni cımbızlayıp, onun dinin bir gereği diye birbirinin üzerinde hüküm sürmeye çalışmasını... İslam insanları düşündüğü halde, insanların çıkarları doğrultusunda, birbirlerinde gördükleri kusuru araştırmadan İslam'a atmaları üzüyor beni. Oysa her şeyi biz mahvettik, Kirlettik, İçimizdeki güzel duyguları, nefsi duygularımız yüzünden yok ettik... İnsanlara üzülüyorum, içlerindeki bu öfkeye, kine, nefrete üzülüyorum. Sonra içlerindeki hırsa, para için sevdiklerine zarar verecek hale gelmelerine, üzülüyorum. İnsanlar içindeki boşluğun inançsızlık boşluğu olduğunu fark etseler, Belki dünyada bu kadar psikolojisi bozuk insan kalmayacaktı... Allah'tan yardım istemeye, dua etmeye aciziz... Oysa ellerimizi açtığımızda nelerin değişebileceğini, kalplerimizin yeninden çiçeklenebileceğini görebilseydik keşke... O boşluk öyle bitiriyor ki kalplerini, anne ve babalarını göremez hale geliyorlar. Sonra bir bakmışlar 3 kuruşluk dünya menfaati yüzünden, kendi evladı ve anne babasının katili oluvermişler... Unutuyoruz oysa, hepimizin bir gün öleceğini... Ve bu dünyada kum tanesi kadar incittiğinle kum tanesi kadar iyiliğinin dokunduğu her şeyin, karşımıza bir bir çıkacağını unutuyoruz. İnsan, insan üzerindeki hakkını helal etmediği takdir de, cennet yüzü göremeyecek oysa... Ama bizler Allah'a inandık diyip, en çok birbirimizin hakkını yiyoruz. Oysa her şey bir bütün ve bütünün parçaları. Kalbim çok yorgun günlük... Taşımıyor artık beni... İçimdeki yangın sönmüyor, insanlar için, insanlık için merhamet ve vicdan dilemekten, dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Ve bu çaresizlik, her gün yüreğimi kemirip parçalıyor. Bu yangın güvendiğim dağlara karlar yağdığından, değer verdiğim insanların Müslümanım diye geçinip hakkıma girdikleri günden beri sönmüyor... İnsanlar ahirette karşılaşmamak için hakkını helal edip geçiyor... Ben etmiyorum... Bu dünyadan alacaklıyım hepsinden... Verdiğim değeri kullanıp, canımı yakan herkesten alacaklıyım... İnsanların İslam'a bakışı nasıl biliyor musunuz? Hani anneler kız çocuklarının elini sıcak sudan, soğuk suya sokmayacak damat isterler ya, kızının kayınvalidesi iyi olsun, anne gibi olsun ona diye, Ama tam tersi oğullarına alacakları gelinleri için, kızları için istediklerini istemezler... Onun da bir annenin kızı olduğunu unuturlar. Heh işte günümüzde İslam'a bakışımız da tam da böyle... Her ayeti kendi çıkarımıza yontup, kendi açımızdan bakıyoruz. Sonra hatayı kendimizde değil İslam'da buluyoruz. Asıl kusur; İslam'ı yaşayışlarında kusur olan kişilere bakarak, İslam'a kusur bulan bizlerde... İslam'a kendilerine göre anlam verip, hakka girenler, hakkına girdiklerinin hakkını ödeyebilecekler mi? Hiç sanmıyorum... Dünyayı sevgi kurtaracak diyoruz ya... Sevgi öyle kendi kendine gelip kurtarmaz dünyayı... Bir kere bunun bilincine bile varamıyoruz. Herkes tutturmuş bir türkü dünyayı sevgi kurtaracak... Kimse de demiyor ki, ben sevmeye başlarsam, yayılır bu sevgi... İnsanların kalplerindeki sevgi kurtaracak dünyayı! Bu yüzden sevgi beklemek yerine, Önce kendimiz başlamalıyız sevmeye... İşte herkes birbirini şefkatle sevdiği gün kurtuluruz biz... O trende sanki çoktan geçmiş gibi... Çaresizliğim de bundan değil mi zaten? |
01 Ekim 2023, 16:48 | #124 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Eski fotoğraflarıma bakıyorum bazen ve sonra aynada şimdi ki kendime...
Yıllar benden ne aldı, ne götürdü hepsi bir kenara... En çok gözlerimin içinde ki çocuksu sevinçlerimi alıp götürmüş... Hepsinde gözlerimin için de parıldayan o ışık, kaybolup gitmiş. Onunla birlikte tam gözlerimde ki ışığa kavuştum derken, O çocuksu sevinçlerim kalbime yeniden yerleşmişken, Öldü yine içimdeki kelebekler, Söndü yine gözümdeki o ışık... Ondan önce alışmıştım karanlığa, Işıksızlığa... Yine alışırım alışmasına da, Özlem içimi acıtıyor, Bir tek onsuzluğa alışamıyorum... ~ ~ ~ |
21 Ekim 2023, 15:56 | #125 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Neşet Ertaş'ın "Dünyanın rengine kandım" dediği gibi...
İnsanlığımızın özeti... Aslında dünya hep savaş ve yangın yeriydi. "Toplumsal savaşlar herkesin duyduğu ve bildiği, İnsanların bireysel verdiği savaşlar, yaşadığı zorluklar ise sadece kendinin bildiği..." değil miydi? Toplu olarak katliam ve eziyet yapılınca fark ediyoruz aslında bazı şeyleri. Oysa her gün onlarca insan birileri yüzünden ölüyor farklı yerlerde. Onların sayısını toplayınca belki kötülerin sebep olduğu ölen insan sayısı çok daha fazla olur. Ama tabi kimse bu rakamlara pek bakmaz. Sonuç olarak, mahvettik dünyayı... Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi; "Burası Dünya Ne Çok Kıymetlendirdik, Oysa Bir Tarla İdi Ekip Biçip Gidecektik" |
30 Ekim 2023, 09:32 | #126 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Duygularım yine darma duman...
Kafam yine allak bullak... Senelerimizin birlikte geçtiği muhabbet kuşumun, en yakın dostumun ölümüne mi üzüleyim, Bir derdi olduğunu fark edemeyişime mi, Yoksa insanlar anne babasını, evladını kaybederken, ben kuşa üzülüyor oluşuma mı utanayım... Çünkü insanlarda bu düşünce var, bir kuşa bu kadar üzülünür mü? Üzülüyor işte insan, onu kuş olarak görmüyorsun... Hayvanların zekası yok derler ama onlar hisli hayvanlar, hisleriyle anlıyorlar sizi... Allah'tan geldik, yine ona döneceğiz ama insan yine de üzülüyor, üzüntüsüne engel olamıyor. Kalbim yine kendine çok kırgın... Kalbim hep çocuk kalacak sanırım, hiç büyümeyecek. Öyle işte günlük, Bu ara yine böyleyim... Güçsüz hissediyorum kendimi... |
14 Kasım 2023, 11:58 | #127 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
İnsanın içinde yaşayamadıkları ukde kalıyor günlük...
Hem yaşayamadıkların hem de seni saran özlemin içini yakıp kavurması, tüketiyor seni günden güne... İçimdeki hasret ilk gün ki gibi, Varlığında da, yokluğunda da hep aynı... O geçer diyenler halt etmiş, herkesin yüreğinde verdiği yer kadardır, geçer demesi... Geçmez, insan kendini bilmez mi? Geçer diyenler vazgeçmeye kendini hep hazır hissedenler, Yani sevgin kadar aslında vazgeçmeyi seçişin... Bu yüzden geçmez, Çünkü vazgeçmek isteyen kim? Asla... |
16 Kasım 2023, 11:41 | #128 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Bir kaç gündür yine sorguluyorum bir şeyleri,
Gazze'de ölen onca insanın ölüme gülerek gidişinin fotoğraflarını gördükçe, düşünüyorum... Bende ölüme öyle gülerek gidebilir miydim acaba diye... Aynı imana bende ulaşabilirsem, neden olmasın? Kimbilir... İnsan sonuçta bir kez öleceği için ve ölümü bilmediği için tedirgin olabiliyor. Ölümden korkmaktan değil de, ölümünün acısız, huzur içinde olmasını istediğinden belki de. Ama düşününce korkmuyorum. Öleceğimiz günü hiçbirimiz bilmiyoruz ama eninde sonunda ölüm vuku bulacak. Belki yarın, belki on sene sonra veya 30-40 sene sonra. Korkunun ecele faydası yok sonuçta. Tüm çabam iyi olarak ölebilmekte, gidebilmekte bu dünyadan. Kimseyi incitmeden. Tek korkum da, farkında olmadan ya birinin hakkına girmiş olarak ölürsem. Ne kadar incinirsem, incineyim, kötü biri olamadım ben. İnsanları incitmekten imtina ettikçe çok incitildim. Ama kırılsak da, incinsek de, öğrendik kalbimize batan kırıklarla yaşamayı. Sonuçta onlarda yabancı değil. Bizim parçamız. İnsan kırıklarını da sahiplenebilmeli... Kırıklarıyla kucaklayabilmeli yaşamı.. |
18 Kasım 2023, 08:12 | #129 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Zaman yavaş geçsin istediğimizde hızlı, hızlı geçsin istediğimizde yavaş geçiyor.
Çok tuhaf. Gerçi bazen hayat genel olarak tuhaf ya. O değil de iki gün hava baya kapalı olacak. Havanın kasvetinden gözünü açamıyor insan. Ama ben yine erkenciyim. Bari haftasonu erken kahvaltı yapmim diye, kuru meyve ve kuruyemiş atıştırdım. Birazdan kahvaltı yaparım. Sonra yağmur başlar, yağmurun sesi dolar odama. Forumda vakit geçirirken dinlenmeyi seviyorum. |
19 Kasım 2023, 11:19 | #130 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Yanıt: Karahindiba Masumluğunda Çocuksu Kalbim
Yere düşen ekmeği alıp 3 kere öpen çocuklardık biz.
Bir lokma ekmeğimizi paylaşırdık arkadaşımızla. Güzeldi çocukluğumuz, saf, temiz, kötülükten uzak, merhamet dolu. Habersizdik hayattan, dünyanın kötülüklerinden. Savaş nedir, kan dökmek nedir bilmezdik. Bir tek düştüğümüzde acıyan dizimizden tanırdık kanın rengini. Şimdi artık ölümler, vahşet, kin, öfke, nefret, artık öyle normalleştirildi ki. İnsanlar düşmanını değil, ailesini öldürür hale geldi. Yaşamak çocukken böyle değildi sanki... Bizim çocukluğumuz güzeldi, özgürdü ruhumuz. Şimdi ki çocuklar çok şanslı diyor kimileri, Bence değiller. Her şeyleri var ama hiçbir şeyleri yokken ki mutluluğu bilmiyorlar. Biz doğayı ev yapardık kendimize evcilik oyunu diye. Öyle işte. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
Çocuksu, daily, güncesi, günlüğüm, günlük, hayata dair, hiç, kalbim, karahindiba, masumluğunda, zeze, zezenin |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 7 (0 üye ve 7 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |