|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
28 Temmuz 2022, 13:16 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
İlk Medeniyetlerin Felsefenin Doğuşuna Etkisi
İlk Medeniyetlerin Felsefenin Doğuşuna Etkisi İlk Medeniyetlerin Felsefenin Doğuşuna Etkisi İlk medeniyetlerin felsefenin doğuşuna etkisi, Sümer, Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran medeniyetleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. Adı geçen bütün büyük medeniyetler, dünya ve insanlık tarihine bilimsel, ahlaki, siyasal, sanatsal ve tabii ki felsefi anlamda birçok katkı sağlamışlardır. İnsanoğlu; varoluşsal nitelikleri bağlamında sürekli bir gelişime ve eğitime açıktır. İnsan, eğitimi ve gelişimi sonucunda elde ettiği bilgileri kuşaktan kuşağa aktarabilme potansiyeliyle kültür yaratma ve medeniyetler oluşturma yeteneğine de sahiptir. İnsanoğlu farklı kültür ve medeniyetlere katık olduğu için hayatına farklı düzey ve şekillerde biçim vererek dünyayı kendi anlam ve kavram dünyasına göre biçimlendirir. Dolayısıyla insanın toplumsal ve kültürel tarihi, her kültür ve medeniyette kendine özgü bir hâl alır ve o yönde biçimlenir. İnsanın oluşturduğu bu özgün ve kendine has kültür ve medeniyet alanı, felsefi düşüncenin gelişimden önce mitoslarla, masallarla, mistik öğretilerle ve tecrübelerle bilgi birikimlerini oluşturmaktadır. İşte bu bilgi birikiminin ardından bu medeniyetlerin öncüllüğünde gelişen felsefi düşünce, Antik Yunan’da sistematik bir hâle gelmiştir. Sümer, Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran medeniyetlerindeki evren anlayışı ve erdem görüşleri; felsefi düşünce üzerinde oluşum ve gelişim açısından etkili olmuştur. İlk medeniyetlerde felsefenin yapısını oluşturan ana düşünsel alanlar olan varlık, bilgi ve değer alanlarına yönelik görüşler, felsefenin ortaya çıkışına etkin katkı sağlamıştır. İlk Medeniyetlerin Yazılı Kültüre Geçişlerinin Felsefenin Ortaya Çıkışına Etkisi Mezopotamya ve Mısır’da yazı öncesi döneme dair pek çok ögeden söz edilir. Ancak bu medeniyetlerin “yazılı” kültüre geçişleri daha önemlidir. Yazı dilinin oluşması, onun öğretilmesi ve aktarılmasını; yazı materyallerinin (tablet veya parşömenler) üretilmesi ise okulların açılmasını sağlamıştır. Bu durum, aynı zamanda üst düşünce üretimi anlamına da gelmektedir. Yazılı kültüre Sümer (çivi yazısı) ve Mısır ile (hiyeroglif yazı) geçildiği kabul edilir. Felsefi düşünce içinde bu kültürler, ilkler olarak görülmektedir. Sümerler, çamurdan yaptıkları (kil) tabletler üzerine Gılgamış Destanı’nı yazmıştır. Bunlar, düşünce ve medeniyetlerin yazılı kültürdeki ilk büyük örneklerini oluşturmaktadır. Bununla beraber Mısır ve Sümer medeniyetleri özellikle matematik, geometri, astronomi gibi alanlarda önemli bilgiler oluşturmuştur. Bu bilgiler; mitolojik açıklamaların dışına çıkılmasına olanak sağlamış, bu da felsefenin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Özellikle ilk filozoflar olarak nitelendirilen doğa filozoflarında bu durum belirgin olarak görülmektedir. Bir Yazılı Kültür Örneği Sen bilgin bir adamsın, bunları bilmen gerek. Ey Gılgamış! Bulamayacağın ölümsüzlüğü aramak için kaybettiğin zamana yazık olmuş. Sana verilen bu yaşamın tadını çıkarmaya bak! Gece gündüz keyiflen. Her gününü üzüntüyle değil sevinçli geçirmeye çalışİlk Medeniyetlerdeki Farklı İnanç Sistemlerinin Felsefenin Ortaya Çıkışına Etkisi Hint inançlarında insanı kötülüklerden arındırma ve isteklerin üstesinden gelme esastır. Bunu başarmanın yolları düzenli bilgi ve akıl yürütme teknikleri değil, sezgi ve kişinin iç deneyleridir. Bu yaşamda elde ettikleri yeterlilikler ölümden sonraki hayatlarının düzeyini de belirler. İnsanın isteklerden arınması onu, ulaşılması gereken en yüce varlığa yani Brahman’a ulaştırır. Hint inanışlarının temelinde evrenin yaratılışında “su”yun her şeyin kökeni ve canlı kaynağı olduğu fikri de vardır. Felsefenin ortaya çıkmasındaki ilk neden (arkhe) tartışmaları bu düşüncelerden etkilenmiştir. İran’da MÖ 1000-600 yıllarında Zerdüşt, ikili (dualist) bir anlayışı öne sürer: Ahuramazda, görünen ve görünmeyen evrenlerin Ehrimen ise kötülük ve yalanın yaratıcısıdır. Zerdüşt inancı, özelikle felsefenin değer tartışmalarında etkili olmuştur.Zerdüşt’ün Mani’nin gelişine zemin hazırladığı kabul edilir. Mani’nin inanç düsturlarında iyilik ve kötülük ilkesinin ikisi de ezelîdir: aydınlık (iyi) ve karanlık (kötü). İkisinin karışımından da dünya oluşmuştur. Mani inancında Ehrimen’in egemenliğindeki alanı ve insan bedeninde tutuklu bulunan aydınlığı gün yüzüne çıkarmak vardır. Egemen güç olan Tanrı Zervan, akıl ve irade gücüyle bunu temsil eder. Mani inancına göre Mani, insanlara kurtuluş yolunu göstermek için dünyaya gelmiş son elçidir. Çin’deyse Taoculuk (Taoizm) inancında asıl olan bireydir. Mistik bir bilmeyle gizlere ulaşılmaya çalışılır. Transa geçilerek, duyusal bilgi dışına çıkılarak evrenin birliği duygusuna varılır. Lao Tse’nin önderi olduğu bu inanç sisteminde evrenin kendiliğinden ne ise öyle olduğu savunulur. Var olan her şey yani Tao (evrenin doğru yolu, özü) erdemli hayatın da ilkesidir. İnsan için en üstün hayat şekli, üstün akılla Tao’yla birleşmektir. Taoculuk, insanın yaşamının ilkelerini dile getirmesi açısından felsefenin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
doğuşuna, etkisi, felsefenin, medeniyetlerin, İlk |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |